Kan çıkartmak üzereydi, ama maçı kaçırmak istemiyordu. | Open Subtitles | كان يعرف أن فريقه سينتصر ولكنه لم يكن يريد أن تفوته المباراة |
Sigorta işine girmek istemiyordu. | Open Subtitles | هو لم يكن يريد أن يكون في أعمال التأمينات |
Borcu yüzünden annesinin hapse girmesini istemiyordu. | Open Subtitles | لم يكن يريد أن يرى والدته تذهب إلى السجن |
O kadar çok kan ve sefalet görmüş ki ve bunların hiçbirini bu kadar çok sevdiği eve getirmek istememiş. | Open Subtitles | .لقد رأى الكثير من الدماء و المحن .ولم يكن يريد أن تأتي كل هذه الدماء والمحن إلى بيته العزيز |
Yüzüne hava yastığı çarpsın istememiş. | Open Subtitles | حسنا،الرجل لم يكن يريد أن تحميه الوسائد الهوائية |
Hitler ilk başta bu krizin stratejik planının sonunu getireceğine inanmak istememişti. | Open Subtitles | ...هتلر" فى البدايه" ...لم يكن يريد أن يصدق أن هذه الكارثه... هى نهاية كل خططه الأستراتيجيه ... |
Orada olmak istememişti. Percy ile görülmek istememişti. | Open Subtitles | لم يكن يريد أن يكون هناك لم يكن يريد أن يراه أحد مع (بيرسي) |
Henry, iyileşmek isteme gerekçesinin sen olduğunu hep söylerdi, çünkü seni zapt etmek istemiyordu. | Open Subtitles | هنري كان يقول دائما أنك السبب في أنه أراد التحسن لأنه لم يكن يريد أن يفقدك |
Yaptığı şeyle ilgili olarak arkasında herhangi bir iz bırakmak istemiyordu. | Open Subtitles | أن أزيل آثاره من شقة دانييل ماركيتي ، انه لم يكن يريد أن يضع خلفه أي أثر لعلاقتهُ معها |
O adam hayatı boyunca çalışıp durmuştu ve emekli olmak istemiyordu. | Open Subtitles | هذا الرجل كان يعمل و يعمل و لم يكن يريد أن يتقاعد |
Yaşamak istiyordu. Sizi terketmek istemiyordu. | Open Subtitles | . أراد العيش لم يكن يريد أن يترككِ |
Bir yanım ise seni bir daha görmek istemiyordu. | Open Subtitles | جزء مني لم يكن يريد أن يراك ثانية قط |
Çiftçi olmak istemiyordu. | TED | لم يكن يريد أن يكون مزارعًا. |
Satmak istemiyordu. | Open Subtitles | ولم يكن يريد أن يبيعه |
Üşümelerini istememiş mi? | Open Subtitles | لم يكن يريد أن يصيبهم البرد؟ |
Kuzey Kore'de ortalık ısınırken etrafta olmak istememiş. | Open Subtitles | لم يكن يريد أن يكون فى الأرجاء صباحًا حينما يبزع النهار علي (كوريا الشمالية) |
Onu... Onu öldürmek istememiş. Seni öldürmek istemiş Barry. | Open Subtitles | لم يكن يريد أن يقتلها، لقد كان أنت يا (باري) |
Gene acı içinde görünmek istememişti. | Open Subtitles | (جين) لم يكن يريد أن ينظر له كضحية |