"يلسع" - Traduction Arabe en Turc

• yakıyor
• acıtıyor
• acıtabilir
• canını
• yakar
• Yanıyor
• Isırgan

Batmıyor baba, dağlama demiri misali yakıyor.
إنه لا يلسع ولكنه يحرق مثل وسم علامة بالحديد

Bu hoşuna gitmedi çünkü denizanası gibi yakıyor.
لم يعجبه الأمر لأنه كان يلسع مثل قنديل البحر

Pekala, o babanın gözünü acıtıyor, tatlım.
هذا يلسع عين أبيك يا عزيزتي

Şerefsiz gibi acıtıyor.
إنّه يلسع جدّاً.

Bir şeyler hatırlayabilmen güzel. Bu acıtabilir.
من الجيد أنك تتذكّر أشياء هذا قد يلسع

Metilsiklohekzan adamı öldürmez Ned. Biraz canını yakar sadece.
"إم سي إم إتش" ليس مميتاً إنها يلسع فحسب

Biraz yakar ama işe yaradığını göreceksin?
انه يلسع قليلاً ولكن مفعوله أكيد, أترين؟

Boynumdaki şu şey. Yanıyor Logan.
هذا الشيء الذي في رقبتي يلسع يا لوغان

- Isırgan.
يلسع.

Gerçekten yakıyor.
انه يلسع بالفعل

yakıyor doktor, yakıyor, yakıyor.
يلسع، طبيب يلسع، يلسع، يلسع

yakıyor be.
يا إلهي, إنه يلسع.

- Bu şey canımı yakıyor. - Sana ne diyeceğim.
إنّه يلسع - سأخبرك أمرًا -

Ateşli kumlar ayaklarını acıtıyor.
"ترابه الحارق يلسع أقدامه"

Bu acıtıyor.
انه يلسع

Bunu duymak acıtabilir ama söyleyeceğim:
وهذا قد يلسع ولكن يجب أن تسمعه

Bu bir parça canını acıtabilir.
هذا قد يلسع قليلاً

Elimde canını çok acıtacak bir şeyler var.
لدى شئ يلسع بشدة

Evet, bu biraz canını acıtacak, değil mi?
نعم,هذا يجب أنه يلسع قليلاً

Hoşuna gitmemişti. Çünkü o şey, denizanası gibi yakar.
لم يعجبه الأمر لأنه كان يلسع مثل قنديل البحر

Yanıyor doktor.
يلسع، طبيب يلسع، يلسع، يلسع