Birileri, aslanın zebrayı yakaladığını ve paramparça edip yerken görmüş, sonra da korkunç olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | حسنا، سيقول أحدهم أن من الفظيع مشاهدة أسد ينقض على حمار وحشي، يمزقه إلى أشلاء ويأكله. |
Tara'nın arkasından bu hamleyi yapması onu paramparça edecek. | Open Subtitles | إنها تتحرك من خلفه هذا سوف يمزقه |
Washington'cıların elleriyle kendisini paramparça etmelerine müsaade etti. | Open Subtitles | (سمح لـ(جورج واشنطن أن يمزقه حياً بيديه المجردتين |
Nefret insanı paramparça eder. | Open Subtitles | يمزقه لأشلاء |
- Bu olay adamı paramparça ediyor. | Open Subtitles | -مارثا) ) -هذا يمزقه إرباً |