| çok geçmeden Budapeşte, Milan ve Floransa arasında mekik dokuyordum. | TED | ولم يمض وقت طويل حتى بدأت اجول بين بودابست .. ميلان وفلورنسا |
| çok geçmeden, çok büyük bir patates yetiştirme operasyonu oldu Almanya'da. | TED | ولم يمض وقت طويل حتى بدأت عملية سرية واسعة الإنتشار لزرع البطاطا في ألمانيا |
| Söylememe bile gerek yok, çok geçmeden okulu tamamen bıraktım ve yatak odamda bir laboratuvar kurdum. | Open Subtitles | للأرض ولكل من عليها. وغنيّ عن القول ، لم يمض وقت طويل |
| Hertfordshire'a geleli fazla olmamıştı ki Bingley'in ablanıza hayranlığını fark ettim. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل لي في هيرتفوردشاير قبل ان ارى احترام السيد بينجلي لشقيقتك. |
| Hatırlıyorum da saraya taşınalı çok olmamıştı küçük bir kuş yatak odamın penceresine çarptı ve kanadını kırdı. | Open Subtitles | أتذكر .. لم يمض وقت طويل بعد انتقالي للقصر حتى اصطدم عصفور صغير بنافذة الغرفة وجرح جناحه |
| Dünyamın, koca evrene nasıl sığdığını merak etmeye başlayalı ise çok olmamıştı. | Open Subtitles | و لم يمض وقت طويل قبل أن ابدأ اتساءل كيف عالمي انسجم في الكون الأوسع. |
| Benim de eski kocamin esyalarini arabasina dogru camdan disari atmamin üzerinden çok geçmedi. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل منذ القيتُ بتفاهات زوجي السابق من نافذة عربة مسرعة |
| Ailenizin iskoçyayı onlara bırakmam için beni kandırmaya çalışmasının da üzerinden fazla zaman geçmedi. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويلاً على والديكِ لخداعي لتوريثهم أسكوتلندا. |
| çok geçmeden, nasıl esrar içileceğini öğretti. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل بعد ذلك علمني كيفية القيام بضربات البونج |
| Ve çok geçmeden o yeşil gözlerinde yumuşak, öpülesi dudaklarında, genç kaslı vücudunda kayboldum. | Open Subtitles | ولم يمض وقت طويل حتى ضعت في عيونك الخضراء. ونعومة شفاتك، و... وجسمك الرياضي... |
| çok geçmeden Victoria ile karşılaştım. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل حتى واجهت (فيكتوريا) للمرة الأولى. |
| çok geçmeden Luciano'nun ikinci adamı tutuklamayla ilgili uyarıldı. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل لوتشيانو الثاني) في القيادة) فرانك كوستيلو), تلق بلاغاً حول الأمر) |
| Onu, başka büyük tırmanışların hayalini kurarken göreli çok olmamıştı. | Open Subtitles | ولكن لم يمض وقت طويل حتي بدأ يفكر في حملة أخري |
| Senin yatma vaktin geçmedi mi, Lyla? | Open Subtitles | ألم يمض وقت نومك، ليلى ؟ |