| Eğer denersen gayet ikna edici olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تكون مقنعاً للغاية عندما تريد ذلك |
| Ama kesinlikle Turbo Çocuk olabilirsin. | Open Subtitles | لكن بالتأكيد يمكنكَ أن تكون الفتى التوربيني |
| Casus veya asker olabilirsin ancak ikisini birden yapamazsın. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تكون جاسوسًا أو يمكنكَ أن تكون جنديًا لكن لا يمكنكَ أن تكون الإثنان |
| Bir bütün olamazsın, onun doluluğuyla işini yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تكون منطوياً على نفسك لا يمكنكَ القيام بعملك على أكمل وجه |
| Sana söyledim, burada numarasız bir insan olamazsın. Sorun değil. | Open Subtitles | قد قلتُ لكَ، لا يمكنكَ أن تكون رجلاً بلا رقم هنا |
| Hem katil hem de baba olamazsın. Hiç ders almadın mı? | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تكون قاتلاً وأباً، ألم تتعلّم شيئاً؟ |
| Bizi kutlayacak ilk kişi sen olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تكون أوّل من يهنّئنا |
| Hadi. Omzumda oturan sağduyum gibi olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تكون كضميري ، جالساً على كتفي |
| Yani netice itibariyle istediğin kişi olabilirsin. | Open Subtitles | قصدي هو، يمكنكَ أن تكون ما تريده. |
| Bir şöför olabilirsin. | Open Subtitles | .يمكنكَ أن تكون سائقاً |
| Belki biraz daha açık olabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنكَ أن تكون توضح أكثر |
| Hiçbir zaman çok dikkatli olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تكون حريصًا أكثر من اللازم. |
| - Sen kimseye karşı dürüst olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تكون صادق مع أحد يمكنني. |
| Yani, ciddi olamazsın. | Open Subtitles | أعني، لا يمكنكَ أن تكون جدياً. |
| Burada olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تكون هنا |
| Asla onun gibi olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تكون مثله |