Bugün iş yerinde her şeyi ilk manasıyla anlıyorum. Herkese sorabilirsin. | Open Subtitles | أظن أنك ستجدين أنني حرفي جداً هنا في العمل اليوم، يمكنك أن تسألي أي شخص |
Başkalarına sorabilirsin ama ben bulamadım. | Open Subtitles | يمكنك أن تسألي في الجوار ولكنني لم اجد اي منهم |
Yanında ailesi veya avukatı olması gerekir ama sen polis değilsin ve istediğin her şeyi sorabilirsin. | Open Subtitles | لا أستطيع استجوابه أحتاج أحد الوالدين أو محام ولكنك لست من الشرطة لذا يمكنك أن تسألي أي شيء تريده |
Bir yardımı olacaksa herhangi bir soru sorabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تسألي بأي طريقة اذا كان ذلك مساعداً شكراً |
Springs İyileşme Merkezindeki herkese sorabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تسألي أي شخص بـ "سبرينغس ريكوفري" الجديدة. |
Komşularıma sorabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تسألي جيراني. |
Örnek olarak bugün seni gören herhangi birisine sorabilirsin. | Open Subtitles | لاتحتاجين لفحص أنفاسك يمكنك أن تسألي على سبيل المثال أي شخص رآكي اليوم |
Bir kalem alıp yardım edersen, bana istediğini sorabilirsin. | Open Subtitles | لو أحضرت قلما وساعدتني يمكنك أن تسألي أي شيء |
Belki bitkilerinden birine sorabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تسألي واحدة من نباتاتك |
Hayır. Belki bitkilerinden birine sorabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تسألي واحدة من نباتاتك |
Burada olmalıydım. Bunu Tommy'e sorabilirsin. | Open Subtitles | كان علي أن أكون هنا ولكن يمكنك أن تسألي (تومي) |
- sorabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تسألي |