| Dinle tatlım, eve bu şekilde insan getiremezsin. Ya Charles onu görseydi? | Open Subtitles | اسمعي , يا عزيزتي , لا يمكنك جلب أشخاص على هذه الشاكلة إلى هنا , ماذا لو كان رآها تشارلز ؟ |
| Dinle tatlım. Eve bu şekilde insan getiremezsin. Ya Charles görseydi? | Open Subtitles | اسمعي , يا عزيزتي , لا يمكنك جلب أشخاص على هذه الشاكلة إلى هنا , ماذا لو كان رآها تشارلز ؟ |
| Buraya cam şişe getiremezsin. Eğer kırılırsa tüm havuz suyunu boşaltmak gerekir. | Open Subtitles | وأنت لا يمكنك جلب قناني زجاجية هنا سوف تنكسر، عليك ترشيح المسبح بأكمله |
| Acaba bana bir bardak kahve getirir misin? | Open Subtitles | آه ، حسناً ، أنا كنتُ أَتسائل إذا أنتِ يمكنك جلب كأس قهوة لي |
| Birini getiremiyorsan diğerini getir. | Open Subtitles | ،إذا لا يمكنك جلب واحد أجلب الآخر |
| Eğer bunu kullanmak zorunda kalırsan zavallı aptalı geri getirebilirsin. | Open Subtitles | اذا اضطررت لإستخدامه يمكنك جلب الزناد للخلف |
| Ofise silah getiremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك جلب الأسلحة .في المكتب |
| Albay Montgomery, şu kül tablasını buraya getirir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك جلب منفضة السجائر تلك؟ |
| Al şunu. Su getirir misin? | Open Subtitles | خذي هذا هل يمكنك جلب المزيد من الماء ؟ |
| Su altı fotoğraf makinemi getirir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك جلب كاميرا التصوير تحت الماء؟ |
| Birini getiremiyorsan diğerini getir. | Open Subtitles | ،إذا لا يمكنك جلب واحد أجلب الآخر |
| Silahını da getirebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك جلب مسدسك. |
| Gidip bavulları getirebilirsin. | Open Subtitles | لذا، هل يمكنك جلب الأمتعة؟ |
| Buraya rakamlarını getirebilirsin... | Open Subtitles | يمكنك جلب الأرقام الخاصة بك هنا ... |