| Bu parayla komple oturma odası grubu alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا شراء أثاث غرفة معيشة كامل بهذا المبلغ. |
| Bak, tatlım, ihtiyacımız olan birçok şeyi alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا شراء الكثير من الأشياء التي نحتاجها |
| Daire alabiliriz, çocuklarımızı iyi okullara yollayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا شراء شقة .. ارسال اولادنا إلى مدارس جيدة |
| Bazı şeyler alabiliriz, kitap veya dünya küresi gibi. | Open Subtitles | يمكننا شراء بعض الأغراض لك كالكتب أو كرة أرضية |
| Çünkü altınları elde edince, istediğimiz bütün kadınları satın alırız. | Open Subtitles | لأنه عندما نحصل على الذهب يمكننا شراء جميع النساء |
| Sadece söylüyorum, bir ev alabiliriz, ...çocuklarımız için bir üniversite fonu açabiliriz... | Open Subtitles | أقول أنه يمكننا شراء منزل ونفتح حساباً للأطفال ..لدراستهم الجامعية |
| Planlar yapmak istemiyorum ama dağlardan ya da kırsal bir alandan ev alabiliriz. Ya da hem dağ hem kırsal alan olan bir yerden. | Open Subtitles | لكن يمكننا شراء مكان في الجبال أو الريف، أو كلاهما. |
| Hayır sadece oraya artık gitmeyelim kahveyi başka yerden de alabiliriz. | Open Subtitles | لا، ما أحاول قوله هو أن لا ينبغي علينا الذهاب إليه. يمكننا شراء قهوة من مكان آخر. |
| Kim bilir, belki bir gün ona tekrar rastlarız ve ona yenisini alabiliriz. | Open Subtitles | من يعرف؟ ربما يوما ما سوف نقابلها مرة ثانية و يمكننا شراء لها واحد جديد |
| Bilet alabiliriz. DGİ yakın zamanda Dünya'yı kurtardı. | Open Subtitles | يمكننا شراء تذكرة منظمة اوبا انقذت الارض للتو |
| Annemin bana ilk sorduğu şey, "Bunları nasıl alabiliriz?" | TED | وأول أمر سألتني والدتي عنه، "كيف يمكننا شراء هذه الأشياء؟" |
| Sanırım 50 dolara hoş bir tane satın alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا شراء بيت جيد بخمسين دولار. |
| - İşte şimdi konuşmaya başladın. Mali adasını bile alabiliriz. | Open Subtitles | الأن أنت على حق يمكننا شراء جزيرة مالى |
| Bu hesaba göre, araba telefonu alabiliriz. | Open Subtitles | طبقاً لهذا يمكننا شراء تليفون للسيارة |
| 4 milyona bu evi satın alabiliriz. | Open Subtitles | بأربعة ملايين، يمكننا شراء هذا المنزل |
| Zor zamanlar geçiriyoruz. Zaman satın alabiliriz. | Open Subtitles | . إنها أوقات صعبة . يمكننا شراء الوقت |
| Gidip içki alabiliriz ama hiç param yok. | Open Subtitles | يمكننا شراء بعض الخمر. لكن لا مال لدي. |
| Belki de keşişi satın alabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا شراء الراهب. بالمال ؟ |
| Mağazadan yenilerini alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا شراء واحدة لكِ من المحل |
| İstersen bu civarda bir ev alırız. | Open Subtitles | يمكننا شراء منزل بالقرب من هنا إذا اردتى |
| Avansla ve kiradan tasarruf ettiğimiz parayla burayı iki defa satın alırız. | Open Subtitles | حبيبتى, لنا الأسبقية بالإضافة إلى المال الذى ادخرناه خلال التأجير يمكننا شراء هذا المنزل مرتين فوق شراءه الأن |