| Hayır, bunu kontrol edemiyorum. Kendiliğinden oluyor. | Open Subtitles | لا , في الحقيقة لا يمكنني التحكم بها كأنها تحدث من تلقاء نفسها |
| Daha kontrol edemiyorum. Neler olduğunu anlamış değilim. | Open Subtitles | لا يمكنني التحكم بها أنا لا أعرف ماذا يحدث |
| Tavsiyene uydum. Kontrol edebileceklerime odaklandım ve seni kontrol edebilirim. | Open Subtitles | أخذت بنصيحتك وأركز على ما يمكنني التحكم به، وهذا أنت |
| Ölüm Defteri ile sadece ismini yazdığım kişi ölür. Başkalarının hareketlerini onu öldürmek için kontrol edemem! | Open Subtitles | لا يمكن قتل أحد إلا بكتابة اسمه في مفكرة الموت، ولا يمكنني التحكم بأحد لجعله يقتل غيره |
| Neredeyse hiç kuvvet kullanmadan, konumunu ve süratini kontrol edebiliyorum. | TED | بدون أدنى قوة يمكنني التحكم في موضعه وسرعنه. |
| Yani belki de kendimi sadece Kontrol edebildiğim arkadaşlarımın yanında iyi hissetmem beni insanlarla yakınlaşmaktan alıkoyuyor. | Open Subtitles | ربما الحقيقة بأنني يمكنني الشعور فقط بنفسي مع الأصداقاء يمكنني التحكم تماماً بحفظ نفسي .من الشعور بأنني قريبٌ بأحد |
| Benim yüzümden pek çok insan öldü ve bunu kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | , لقد قتلت الكثير و لا يمكنني التحكم بذلك |
| Yaptığım şeyleri kontrol edemiyorum! | Open Subtitles | لا يمكنني التحكم بهذه الأشياء التي تحدث لي |
| Şimdiyse bunu kontrol edemiyorum. Tıpkı sana benzedim. | Open Subtitles | و الآن لا يمكنني التحكم به انا مثلك تماماً |
| Bir çok anomali çıktı. kontrol edemiyorum. Daha çok sağlık ekibi daha çok kilitleme cihazı ve personel lazım. | Open Subtitles | هناك الكثير للغاية، لا يمكنني التحكم بها، نحن بحاجة للمزيد من المسعفون وآلات الإغلاق وبشر.. |
| Ama bunu kontrol edemiyorum. Birden oluveriyor işte. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنني التحكم به الامر يحدث فحسب |
| İşlerin değişmesini bir türlü kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | أدرك أنه لا يمكنني التحكم بالأمور بالطريقة التي تتغير فيها |
| Buradayken ilaçlarını daha sıkı kontrol edebilirim. | Open Subtitles | الآن هو هنا يمكنني التحكم في حالته الطبيه أكثر من قبل |
| Belirli bir sürede, sadece kısıtlı bir miktar zihin kontrol edebilirim. | Open Subtitles | هناك عدد محدود من العقول التي يمكنني التحكم بها في وقت معين |
| Ama sağlıklı bir diyet uygularsam, bunu kontrol edebilirim. | Open Subtitles | لكن بالحمية الصحية، يمكنني التحكم برغبة القتل. |
| Uyurken beynimi kontrol edemem ya, Em! | Open Subtitles | لا يمكنني التحكم بما يفعل بي حلمي حينما أنام |
| Onların korkularını kontrol edemem, ama kendiminkini edebilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني التحكم في خوفهم بل أتحكم بخوفي فحسب |
| Bütün arabayı kumandadan kontrol edebiliyorum. | Open Subtitles | وإليكم الأمر الأروع يمكنني التحكم بكامل السيارة بواسطة جهاز التحكم |
| Sanırım havayı kontrol edebiliyorum. | Open Subtitles | أظن أنه يمكنني التحكم في الطقس |
| Kontrol edebildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | لذا الشيء الوحيد الذي يمكنني التحكم به هو هذا |
| Doğal kamış kullanıyorum, çünkü doğal kamışta tamamen kontrol edemediğim çok fazla gerilim var. | TED | أستخدم قصبا طبيعيا، لأن القصب الطبيعي لديه الكثير من الجهد والذي لا يمكنني التحكم فيه كليا. |
| Olsaydı bile kendimi kontrol edebilirdim. | Open Subtitles | حتي لو . كان هناك, يمكنني التحكم بـ نفسي |
| kontrol edebileceğim nasıl iyi bir şekilde bitmeyeceği. | Open Subtitles | ما الذي يمكنني التحكم به هو كيف لن ينتهي على خير. |
| kontrol edemeyeceğim bir kötülüğün ortaya çıkacağını söylemişti. | Open Subtitles | وقال لابد أن هناك شراً لن يمكنني التحكم به |