| Belki ortak nokta yaştır. Kurbanlarını kolay hedef olduklarından seçiyor olabilir. | Open Subtitles | ربما العمر هو الصلة يمكن أنه يختار ضحاياه لأنهن أهداف أسهل |
| Son stok sayımımızdan sonraki son üç ayda, herhangi bir vakitte alınmış olabilir. | Open Subtitles | يمكن أنه قد أؤخذ بوقت ما في الثلاثة شهور الماضية منذ قيامنا بالجرد آخر مرة |
| Teager adlı bir gerilla eve onu Vietnam'da terk eden adamları öldürmek için gelmiş olabilir. | Open Subtitles | أسير حرب باسم تيجر, يمكن أنه رجع للبيت وينفذ أحكاماً بالإعدام.. ضد الرجال الذين تركوه بفيتنام. |
| Bu adam senin güçlerini bilmeyebilir ama senin zayıf tarafını biliyor olabilir. | Open Subtitles | ليس فقط يعرف قوتك، يمكن أنه يعرف نقطة ضعفك |
| Tek başına yaşamaktan daha kötü olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أنه بذلك السوء إن كان أسوأ من منزلك الخاص |
| Günlerce önce de olmuş olabilir. | Open Subtitles | لذا هذا يمكن أنه حدث في الأيام التي سبقت. |
| Bu arabalardan birine atlamış olabilir. | Open Subtitles | يمكن أنه قفز إلى أيّ واحدة من هذه السيارات. |
| Tüm kurbanlar toplanmış olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن أنه يقوم بجمع التضحيات البشرية ؟ أل ؟ |
| Ayrıca biraz zamanlar NSA'daydı bizimle dalga geçiyor olabilir. | Open Subtitles | و قد كان في الأن أس أي إذن يمكن أنه كلياً يتلاعب بنا |
| Bu bilgisayar geleceğin Bay Leslie Knope'unu bulmuş olabilir. | Open Subtitles | وهذا الحاسوب يمكن أنه قد وجد زوجك المستقبلي |
| Benzin parasını ödemek için kredi kartını kullanmış olabilir. | Open Subtitles | يمكن أنه استخدم بطاقة الائتمان لدفع ثمن البنزين |
| Bu diğer adamlarına olabilir, Sebastian gibi, ama biz her zaman gerekeni yaparız. | Open Subtitles | تأمين الحماية الذينوفرهلهم. ذلك يمكن أنه حدث لبعض رجالك الأخرين, مثل سيباستيان . |
| Çıktığı ya da arabasına bindiği anda da öfkesi tetiklenmiş olabilir. | Open Subtitles | وفي اللحظة التي تم إخراجها أو بدأت بقيادة سيارتها يمكن أنه أستثير غضبها |
| Kartellerden ödeme alıyor olabilir kendisi için uyuşturucu satıyor olabilir. | Open Subtitles | يمكن أنه يأخذ الرشاوى من عصابة الكارتال. يمكن أن يبيع المخدرات بنفسه. |
| Polis tanıdığım biri olabilir mi diye sorup duruyor. | Open Subtitles | الشرطة يسألوننا دائما، يمكن أنه كان شخص أعرفه؟ |
| Üzerime toprağı kazarken gelmiş olabilir. | Open Subtitles | يمكن أنه أصبح عليّ عندما كنتُ أحفر له. |
| Fakat bu yemeklerin bazıları, sağlığımız için iyi olduğunu düşündüklerimizin bir kısmı da dahil olmak üzere, en ciddi sağlık problemlerinin birçoğunun sebebi olabilir mi? | Open Subtitles | لكن هل من الممكن أن نفس الطعام، و من ضمنه ذلك الذي نعتقد أنه جيد لصحتنا، هل يمكن أنه أيضاً السبب للعديد من مشاكلنا الصحيّة الخطيرة؟ |
| Yanıcı bir şeyler içmiş olabilir mi? | Open Subtitles | يمكن أنه استخدمه في تسـريع الحريق |
| - Bu bizimki olabilir. Gidelim. | Open Subtitles | أوه، يمكن أنه رجلنا المنشود لنذهب |
| Demem o ki, Sir Roger bir şekilde tiyatroya gelmiş olamaz mı? | Open Subtitles | أعني ألا يمكن أنه جاء للمسرح ؟ |