| Yani bir başka değişle, tüm yaşam sürem için sanki gelecek her sene bir sene küçülüyor gibi. | TED | وبعبارة أخرى، كان المستقبل ينكمش نوعا ما بمقدار سنة كل سنة طيلة حياتي. |
| Kimisi öğrenme sürecinde küçülüyor ya da büyüyor. Kimisi zaman geçse de değişmiyor. | TED | والبعض يتمدد أو ينكمش سريعاً في عملية التعلُّم؛ والبعض أكثر ثباتاً مع مرور الوقت. |
| Dünya küçülüyor haritanın boş kenarları doldu. | Open Subtitles | إنّ العالم ينكمش الحافات الفارغة للخرائط مُلئت |
| Susuz bir beyin, aynı miktara ulaşmak için daha sıkı çalışır normal bir beyin gibi, hatta su eksikliği yüzünden geçici olarak küçülür. | TED | و الدماغ الجاف يعمل جاهداً ليحقق نفس أداء الدماغ الطبيعي ، كما أنه ينكمش مؤقتا بسبب قلة مستوى المياه. |
| Örneğin aşırı su kaybı vakalarında frontal lob aslında kafatasından uzaklaşarak küçülüyor, alnın şişmesine sebep oluyor, bu da tansiyon baş ağrılarında ağrının bölgesiyle eşleşmiyor. | TED | على سبيل المثال، خلال صداع الجفاف، ينكمش الفص الجبهي في الواقع بعيدًا عن الجمجمة، مما يخلق تورّمًا في الجبهة لا يتطابق مع موقع الألم في صداع التوتر. |
| küçülüyor. Artık bize erişemez. | Open Subtitles | انه ينكمش لكي يمكنه الوصول الينا |
| Tarih küçülüyor. Kimse beni dinliyor mu? | Open Subtitles | التاريخ ينكمش هل أنتم في الاستماع؟ |
| Evet, inanılmaz bir durum. - Tümör küçülüyor. | Open Subtitles | نعم, وهو مدهش, الورم لديها ينكمش |
| Sonradan küçülüyor mu? | Open Subtitles | هل ينكمش شكله بعد ذلك؟ |
| - küçülüyor mu? | Open Subtitles | - ( Woman ) إنه ينكمش? |
| Normalde, havalar ısınınca buzullar biraz küçülür. | Open Subtitles | على نحو عادي، إذا جعلت من المناخ أكثر دفئا بمقدار ضئيل، الجبل الجليدي ينكمش بمقدار ضئيل |