| 1 tonluk şeyi kaldırmaya çalışınca nasıl yaptığının bir önemi olmuyor. | Open Subtitles | لا يهم على أيهما أعتمد وأنا أرفع 10 آلاف رطل |
| Geçmişinde olanların hiç bir önemi yok. | Open Subtitles | الذى فى الماضى لا يهم على أية حال |
| Nasıl olsa bir önemi yok. Onu tutuklayamayız. | Open Subtitles | لا يهم على اية حال لا يمكننا اعتقاله |
| Aslında hiç fark etmez. Dün gece iki at çalıp ortadan kayboldu gene. | Open Subtitles | حسنا, هذا لا يهم على أية حال, لقد سرقت جوادين واختفت مرة أخرى ليلة أمس |
| İki taraf da suçluysa fark etmez zaten. | Open Subtitles | لن يهم على أية حال مع وجود الجنحة على كلا الطرفين .. لا .. |
| Tabii eğer bomba düşerse bunların hiçbir önemi kalmayacak. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، إذا اسقطوا القنبلة، لا شيء من ذلك يهم على أي حال. |
| Yakında suyumuz bitecek, önemi kalmayacak zaten. | Open Subtitles | قريباً سينفد من الماء وهذا لن يهم على أي حال |
| Nasıl olsa bir önemi yok. Onu tutuklayamayız. | Open Subtitles | لا يهم على اية حال لا يمكننا اعتقاله |
| -Bunun bir önemi yok. | Open Subtitles | حسناً ,هذا لن يهم , على أي حال. |
| Rush taşların bağlantısını koparamazsa artık bir önemi yok zaten. | Open Subtitles | حسناً لن يهم على أى حال لو لم يتمكن "رش" من فصل هذه الأحجار |
| Hiçbirinin bir önemi yok. | Open Subtitles | لا يهم. لا شيء من ذلك يهم على الإطلاق |
| Konuşmaya özür dileyerek başlarsan muhtemelen gerisinin bir önemi olmayacaktır. | Open Subtitles | إذا بدأت كلامك بـ"آسف" فالباقي لن يهم على الأرجح. |
| Artık bir önemi yok, zaten babam bana yardım etmeyecek. | Open Subtitles | لا يهم على أية حال، لأن أبي لن يساعدني |
| Zaten bunun bir önemi yok, çünkü taşınıyoruz! | Open Subtitles | ، لا يهم على أية حال ! لأننا سننتقل |
| Artık bir önemi kalmadı. | Open Subtitles | لا يهم على أية حال |
| Her neyse bunun bir önemi yok. | Open Subtitles | لا يهم على أية حال |
| Hiçbir şey fark etmez. Carcharias istediği herşeyi elde edebilir. | Open Subtitles | لا يهم على أي حال الشركة يمكن أن تفلت من أي شيء. |
| Zaten fark etmez çünkü yapmayacağım. | Open Subtitles | انه لا يهم على كل حال لأنني لن أقوم بفعل ذلك |
| Terry'i kadının şeytanını geri çağırdığına ikna edebilirsek yaptığımız ayinin yalandan olmasının bir önemi kalmayacak. | Open Subtitles | إذا تمكنّا من إقناع (تيري)، بأن روح المرأة قد أمرت الشيطان أن يتراجع، فلن يهم على الإطلاق إذا ما كان الأمر برمته ضرباً من الجنون. |