Belli ki bu yaratıklardan daha fazla var. | Open Subtitles | بشكل واضح يوجد أكثر من فردين مِن تلك المخلوقات |
Bizim gibi 1 milyondan fazla var. | Open Subtitles | يوجد أكثر من بليون منا كما تعلمي |
- Harika. Yani birden fazla var. | Open Subtitles | بديع، إذًا يوجد أكثر من واحدة. |
Volta Gölü'nde 4,000'den fazla çocuğun köleleştirildiği tahmin ediliyor. Burası dünyanın en büyük suni gölü. | TED | يُقدّر أنه يوجد أكثر من 4.000 طفل مًستعبَد في بحيرة فولتا، أكبر بحيرة في العالم صنعها الإنسان. |
Açılış törenini 62 000'den fazla kişi izledi, ve tören TSN ve ESPN'den canlı yayınlandı | TED | كان يوجد أكثر من 62،000 متفرج تابع حفل الافتتاح، وكانت هناك تغطية حية من قبل تي إس أن وإي إس بي إن. |
Her yıl 300,000'i aşkın ölüm, tıbbi hatalar ve hastane kaynaklı enfeksiyondan oluyor. | Open Subtitles | يوجد أكثر من 300.000 حالة وفاة كل عام بسبب أخطاء طبية و العدوى الموجودة في المستشفيات سأعود من أجل الإختبارات |
125 erkekten fazla var. | Open Subtitles | يوجد أكثر من 125 رجلاً |
Burada 90 binden fazla var. | Open Subtitles | يوجد أكثر من تسعون ألف هنا. |
İçinde 200 dolardan fazla var. | Open Subtitles | يوجد أكثر من 200 دولار فيها. |
Ve oraya biyolojik araştırmalar yapmaları için birçok insan yollandı ve orada 50'den fazla bitki çeşidi var. | TED | وهم يرسلون الناس هناك ليقوموا بأبحاث عن الحياة البرية، يوجد أكثر من 50 نوع من النباتات هناك في الأعلى. |
Dünyada bugün güneş panelleri olan 8000'den fazla şehir var. | TED | يوجد أكثر من 8,000 مدينة في العالم حاليًا بها محطات طاقة شمسية. |
Efendim, demek istediğim, saymaya vaktim olmadı ama, burada 500'den fazla parça olmalı. | Open Subtitles | أعني لا أقول أنني وجدت الوقت لحساب شيء كهذا لكن يوجد أكثر من 500 قطعة هنا 507 |
Dünyada 350'den fazla primat türü bulunmaktadır. | Open Subtitles | يوجد أكثر من 350 نوعاً من الرئيسيات على الأرض. |
Aşırı şişmanlığın bağlı hastalıklardan yılda 400,000'i aşkın kişi ölüyor. | Open Subtitles | يوجد أكثر من 400.000 حالة وفاة سببها السمنة المرضية |