| Hiçbir şey yapmadılar. İstasyondaki bir bankta oturmalarını yasaklayan bir kanun yok. | Open Subtitles | لا يوجد قانون يمنع الجلوس على مقعد أمام مستودع |
| Birliğin hiç bir eyaletinde kamuyu, uyanışçıların histerik saldırılarından koruyacak bir kanun yok. | Open Subtitles | لا يوجد قانون واحد في أي ولايات في الاتحاد لحماية الجمهور من هجمة هستيرية من الصحوة |
| Seni burada tutan bir yasa yok. | Open Subtitles | حسناً ، لا يوجد قانون يُجبرك على البقاء هنا |
| Yapamazsın. Kadınların oynamasını engelleyen bir yasa yok. | Open Subtitles | لا يمكنك ذلك يا ويات لا يوجد قانون يمنع مقامرة النساء |
| Analistlerin hastaları ile diğer hastaları... hakkında konuşmaması konusunda bir kural yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد قانون يمنع الطبيب النفسي من مناقشة أمور مرضاه مع مرضى آخرين؟ |
| Bu serveti iyi kullanacağımızı ve bunun endişelenmeye değer bir şey olduğunu gösteren ekonomik bir kural yok. | TED | لا يوجد قانون اقتصادي بقول بأننا سنستخدم هذه الثروة بشكل جيد، ويستحق القلق حِيالَه. |
| Bunun yanı sıra, kaçakları barındırmaya karşı kanun var. | Open Subtitles | اضافه الى انه يوجد قانون ضد اخفاء الهاربين انت لست من الهاربين . |
| Kendi silahlarımızı kullanmaya karşı yasak yok. | Open Subtitles | لا يوجد قانون يمنعنا من إستخدام أسلحتنا الشخصيّـة. |
| * Öleceksin diye yok bir kanun * | Open Subtitles | لا يوجد قانون يقول بأن عليك أن تموت |
| Kanlı baltayla 40 darbe, Bart. Size yardım etmek isterdim bayan ama korkarım ki postayla gönderilen tehdit mektuplarıyla ilgili bir kanun yok. | Open Subtitles | أرغب بمساعدتك يا مدام ، لكن أخشى أن لا يوجد قانون ضد رسائل التهديد |
| İnsanların attığı şeyleri almayı yasaklayan bir kanun yok. | Open Subtitles | لا يوجد قانون يجرم ما افعله بحاجيات الناس الملقاة |
| Ölmüş insanların resimleri çekilmeyecek diye bir kanun yok ki. | Open Subtitles | لا يوجد قانون ضد إلتقاط صور فوتوغرافية للموتى. |
| Sayın Yargıç sanığın, aleyhine tanıklık yapanlarla yüzleşmeye hakkı var ama o sırada orada olmasını gerektirecek bir kanun yok. | Open Subtitles | جلالتك , المدعى عليه لديه الحق فى مواجهه الشاهد أمامه, لكن لا يوجد قانون يتطلب منه الحضور. |
| Özellikle bu tekniğe yetki vermek için kabul edilen bir kanun yok ve gücü ve suistimal potansiyeli nedeniyle bilinçli bir kamuoyu tartışmamızın olması çok önemlidir. | TED | لا يوجد قانون تم إقراره يعطي الصلاحية لتلك التقنية بالتحديد وبسبب قوة وامكانية إساءة استعمالها فإنة واجب أن نناقش ذلك مع الشعب. |
| Sanırım sokaktaki kadınlara bakmaya karşı bir yasa yok. | Open Subtitles | أعتقد بأنه لا يوجد قانون يحرم النظر الى المرأة في الشارع |
| - Çalıntı parayı çalmakla ilgili bir yasa yok. - Elbette var. | Open Subtitles | لا يوجد قانون ضد سرقة المال المسروق بالطبع يوجد |
| Geri zekalıların halka yemek servisi yapmaması konusunda bir yasa yok mu? | Open Subtitles | مثل كلب مريض لعين قبل العاشره و النصف ألا يوجد قانون أو شئ يعيق تقديم خدمة تقديم الطعام الى الجمهور |
| Kovuldum diye burada alışveriş yapmama karşı bir yasa yok. | Open Subtitles | لا يوجد قانون يقول بأنه لا يمكنني التبضع هنا لأنه تم فصلي |
| Görünüşe göre, uzay kakasının komikliği azalacak diye bir kural yok. | Open Subtitles | لكن من الواضح انه لا يوجد قانون يقلص نتائج السخرية من فضلات الفضاء |
| Ama bildiğim kadarıyla böyle bir kural yok. | Open Subtitles | هو إعلانهم أن هذا البحث غير سليم من الناحية الاقتصادية و لكن على حد علمى لا يوجد قانون ملزم بذلك |
| İki kişi aynı kızdan hoşlanamaz diye bir kural yok. | Open Subtitles | لا يوجد قانون يمنع المشاركة بالمعجبين |
| Artık kanun var. | Open Subtitles | يوجد قانون هنا الآن |
| Tavşan avına karşı hiç bir yasak yok. | Open Subtitles | لا يوجد قانون ضد الارانب . |
| * Öleceksin diye yok bir kanun * | Open Subtitles | لا يوجد قانون يقول بأن عليك أن تموت |