| O gazeteciye ne oldu Bay Urich? | Open Subtitles | ما الذي حدث لذلك المراسل يا سيد (يوريك)؟ |
| Nasıl bir his Urich? Zamanının geçtiğini bilmek. | Open Subtitles | ما هو شعورك، يا (يوريك) بالعلم أنّ أيامك ولت؟ |
| Bilemiyorum Ben Urich bence başyapıtın olacak eser hâlâ önünde. | Open Subtitles | (أنا لا أعلم يا (بن يوريك أظن أن درة أعمالك لم تأتِ بعد |
| Burada küçük bir kafatası ile ilgili... ...küçük bir örnek var. Ona minik Yorick diyoruz. | TED | إذن هنا ترون مثالا صغيرا لجمجة صغيرة -- التي نسميها يوريك مصغر. |
| Yurek, ayağını ve feneri tut. | Open Subtitles | يوريك) أمسك الأقدام وأحمل المصباح) مع العد |
| Gerçek katil Lars'a işkence edip Yuruk'e ulaşmış belli ki. | Open Subtitles | " لابد أن القاتل الحقيقي عذب " لارس " للوصول إلى " يوريك |
| Bilemiyorum Ben Urich bence başyapıtın olacak eser hâlâ önünde. | Open Subtitles | (أنا لا أعلم يا (بن يوريك أظن أن درة أعمالك لم تأتِ بعد |
| Ama buna karıştırdığın kişi benim annem Bay Urich. | Open Subtitles | ولكن هذه أمي التي أقحمتها في هذا سيد (يوريك) |
| Beraber olduğun adam da Bay Urich sanırım. | Open Subtitles | والرجل المرافق لكِ السيد (يوريك) على ما أظن |
| Kısaca özetlersek Bay Urich'e her şeyin yolunda olduğunu söyleyeceksin yanıldığını, Wilson Fisk'in iyi bir adam olduğuna inandığını bu şehrin ihtiyacı olan adam olduğunu. | Open Subtitles | تبسيطًا للأمر (أريدكِ أن تقنعي السيد (يوريك أن كل شيء بخير وأنكِ كنتِ مخطئة وأن (ويلسون فيسك) رجل جيد |
| Hayır, bu onur Bay Urich'e ait olacak. | Open Subtitles | لا، أظن أن السيد (يوريك) سيحظى بهذا الشرف |
| - İnsanlar üzerinde o etkisi varmış. - Ben Urich'le birlikte çalışıyordu. | Open Subtitles | سمعت أن لديه تاثير على الناس - إنه يعمل مع (بين يوريك) - |
| Ve Robert Urich'in de 11 tane vardı. | Open Subtitles | و11 مسلسلاً من بطولة (روبرت يوريك) |
| Robert Urich üzerinden ciple geçiyor. | Open Subtitles | (روبرت يوريك)،يقود سيارة جيـب فـوقـهُ |
| Ala, zavallı Yorick. | Open Subtitles | يا يوريك المسكين |
| Deliler evi! Yazık, zavallı Yorick. | Open Subtitles | اخر يوريك مسكين |
| Zavallı Yorick. | Open Subtitles | ياأسفاهـ، يوريك المسكين. |
| Shawn, dinle! Önce Çavuş Yurek koşacak. | Open Subtitles | شون) أسمع) العريف (يوريك) سيركض أولاً |
| Yurek'i getir. | Open Subtitles | أحضر يوريك (أحضر (تومبلي |
| Lanie Yuruk'un cesedinden DNA örneği alabildi. | Open Subtitles | بأن " ليني " إستخرجت الحمض " النووي من جثة " يوريك |
| - Uzun zaman oldu Jurek. | Open Subtitles | "لقد مر وقت طويل يا "يوريك |
| Bir keresinde Yorrick Şirketi'nden biriyle çıkmıştım. | Open Subtitles | " كنت أرافق فتاة في شركة " يوريك لقد كانت بهلوانية |