| Her halükarda, Yokohama'da, geyşaları göreceksiniz ve beyefendi, onlar yabana atılacak gibi değil. | Open Subtitles | على أى حال, فى يوكوهاما, ستقابل فتيات الغايشا و أولئك سيدى, لا ترافقهم |
| Yokohama'da geyşaları yabana atmamalıyım. | Open Subtitles | فى يوكوهاما, يجب ألا أرافق فتيات الغايشا |
| Evet. Şangay'a, oradan da Yokohama'ya gidiyoruz. | Open Subtitles | نعم, سنذهب إلى شانغهاى ثم سنذهب إلى يوكوهاما |
| Yokohama'ya seyahat edebilecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا شىء يستطيع القيام بالرحلة إلى يوكوهاما, سيدى |
| Yokohoma'da bir Fransız tacirle evlenmiş. | Open Subtitles | تزوجت من تاجر فرنسى فى يوكوهاما |
| Yokohama'ya ondan bir gün sonra varabiliriz. | Open Subtitles | قد نصل إلى يوكوهاما فى اليوم التالى لوصولها |
| Yokohama, Kawasaki ve Yokosuka da saldırıya uğradı. | Open Subtitles | يوكوهاما و كواساكى و يوكوسوكو تم قصفهم ايضا |
| Bazı uçaklar Kobe, Yokohama ve Nagoya'ya ufak saldırılar düzenledi. | Open Subtitles | قليلمنالطائراتقامتبضرباتمحدوده على كوبى و يوكوهاما و ناجويا |
| İhtiras Çiçeği Shirley'i iste, Yokohama Kelebeği. | Open Subtitles | إسأل عن باشيونفلاور شيرلي، فراشة يوكوهاما. |
| Yokohama'daki binaların %60'ını atabilsen burası gibi gözükür. | Open Subtitles | إذا أخذت ستّون بالمائة من البنايات في يوكوهاما ستبدوا مثلها |
| Gerçekten binaların %60'ı gitse Yokohama'ya mı benzer? | Open Subtitles | هل هى مثل يوكوهاما اذا أضيفت لها ستّون بالمائة من البنايات |
| 18 yaşında olmaktan... hoşlandığımı... ve Yokohama'dan ne kadar uzakta olduğumu... | Open Subtitles | أن أكون فى الثمانية عشر وأشعر بالبرودة وبعيدا عن يوكوهاما |
| {C:$CAFFFF}Bugün saat on birde... {C:$CAFFFF}Kanagawa Bölgesi'ndeki Yokohama'da bir apartman sitesinde otuzlarında bir adam kanlar içinde ölü bulundu. | Open Subtitles | ،عند الساعة 11 هذا اليوم في مدينة يوكوهاما التابعة لولاية كاناغاوا عُثر على رجل في 30 من عمره غارقًا في دمائه داخل شقته |
| Yokohama'daki Fransız konsolosu raporlar yolluyor. | Open Subtitles | السفارة الفرنسية فى يوكوهاما قامت بارسال برقيات |
| Yokohama'da yaşıyor ve büyük bir mağazada çalışıyor. | Open Subtitles | انه يعيش في يوكوهاما ، ، ويعمل في متجر كبير. |
| - Dükkanımı kapatıp Yokohama'daki ağabeyimin ailesiyle birlikte yaşamamı istedi. | Open Subtitles | طلب مني اغلاق متجري .. والذهاب للعيش مع عائلة أخي في يوكوهاما. |
| Yokohama Avid T4s lastiğiyle oluşmuş ancak yaygın bir lastik türü. | Open Subtitles | ونوع الاطارات يوكوهاما تي 4 ولكنها منتشرة الاستخدام |
| Yokohama'daki arkadaşlarına hediye alacakmış. | Open Subtitles | .ذهبن لشراء الهدايا للأصدقاء في يوكوهاما |
| O Yokohama et yemeği hariç. | Open Subtitles | ماعدا بالنسبة لتلك كرة لحم يوكوهاما التي تناولتها للغداء |
| Yokohoma'da çalışan, 53 yaşındaki Hagiwara Mikio'nun cesedi bugün sahilde bulundu. | Open Subtitles | جثة هاجيوارا ميكو ثلاثه و خمسون عاماً موظف من يوكوهاما, ...تم اكتشافها اليوم على الشاطئ |
| Yokohoma Mavi ışık. Yokohoma | Open Subtitles | يوكوهاما أنوار زرقاء ,يوكوهاما |