| Sence insan kötü mü doğar, yoksa dünya mı onları kötü yola sürükler? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن الناس يولدون أشراراً؟ أم أن الدنيا هي التي تجعلهم كذلك؟ |
| Bebekler kas ve beyin gelişimleri tam olmadan doğar. | TED | كما نعلم جميعًا، فالأطفال يولدون دون نمو تام للعضلات، و يشمل ذلك الدماغ. |
| Şu kadarını söyleyim, doğuştan cerrah olunmaz. | TED | دعوني أقول لكم، الجراحون لا يولدون جراحين. |
| Bazı insanlar mutlu olmak için doğarlar. Bense hayatımın her günü kandırıldım. | Open Subtitles | بعض الناس يولدون سعداء وأنا أخدع كل يوم فى حياتى |
| Bizden daha genç ve bunun içine doğmuş olanların buna daha doğal şekilde adapte olacağını düşünebiliriz. | TED | وقد نفكر أن أولئك الأصغر سنا أكثر منا، أولئك الذين يولدون في هذا، وسوف يتكيفون أكثر بطبيعة الحال. |
| Bebekler kötü doğmaz. | Open Subtitles | الأطفال لا يولدون أشرار |
| Erkek ve kadın kromozomları ile birlikte doğuyorlar ve sık sık jinekomasti gibi dişisel özellikler gösterirler. | Open Subtitles | الذين يولدون هم يجمعون بين كروموسومات الذكور والإناث و هولاء غالباً ما تظهر عليهم ملامح أنثوية |
| Ve bu şaşırtıcı değil. Biliyoruz ki bazı insanlar doğuştan utangaçtır ve bazıları sokulgan doğar. | TED | وهذا ليس مستغرباً. نحن نعرف، أن بعض الناس يولدون خجولين وبعضهم يولد إجتماعي. |
| Ama bazı kadınlar cariye olarak doğar, bununla yüzleşelim, her kadın kendi doğasında... bir meslek sezgisine sahiptir. | Open Subtitles | ولكن حيث ان بعض النساء يولدون كمحظيات للملوك علينا مواجهة ذلك كل أمرأة لديها عن هذا الأمر |
| Olay şu ki çocuklar, bazen bebekler ikiz doğar. | Open Subtitles | اسمعوا أيّها الأولاد أحياناً حين يولد الأطفال، يولدون كتوأم |
| Toplum bir Tanrı meydana getirdiğinde, benim gibi bir şeytan doğar! | Open Subtitles | حينما يخلق العامه اله فان الاشرار مثلي يولدون |
| Oh, bildiğiniz gibi bazı insanlar şanssız doğar doktor. | Open Subtitles | لا بعض الناس يولدون تعساء انت تعلم ذلك ايها الطبيب |
| Gerçek şu ki bazı insanlar doğar bazı insanlar sa ölür. | Open Subtitles | الحقيقة هي،أن بعض الأشخاص يولدون بإستعداد أقلّ للعيش عن الآخرين |
| Bebekler gerçekten de pek çok doğuştan zevkle dünyaya gelir. | TED | الأطفال يولدون حقاً مع الكثير من المتع الفطرية. |
| Ölme vakti geldiğinde Anka kuşları yanmaya başlar ve sonra küllerden yeniden doğarlar. | Open Subtitles | يشتعل عندما يحين وقت موته ثم يولدون من جديد من الرماد |
| Buralarda bebekler gülerek doğarlar. | Open Subtitles | حتّى الأطفال هنا يولدون و هم يضحكون و ليس باكين |
| Atalarımı yeniden doğmuş olarak görmek isteyebilirim, ama bu anormaller insanlara karşı küresel bir tehdit olursa olmaz. | Open Subtitles | أتمنى أن أرى أسلافي يولدون من جديد لكن لا يمكن لذلك أن يحصل إن أصبحت الطفرات تشكل تهديداً لحياة البشر |
| İnsan lider doğmaz, lider olur. | Open Subtitles | القادة لا يولدون.. بل يصنعون |
| Ama bebekler tüm ailenin işbirliğiyle doğuyorlar, başta kendi hayatını ortaya koyan anne olmak üzere, ve sonunda herkesten hayır duası alıyorlar. | Open Subtitles | لكن الأطفال يولدون بتعاون جميع أفراد ,العائله ...من الأم التي تعرض حياتها للخطر إلى جميع الأشخاص الذين يدعون بسلامتها هي و صغيرها |
| Tipik olarak hem kadın, hem de erkek cinsel organlarıyla doğan kişiye denir. | Open Subtitles | إنه مصطلح يطلق عادة على من يولدون بأعضاء أنثوية وذكورية في ذات الوقت |
| O kadar acı çekerler ki, doğmamış olmayı dilerler. | Open Subtitles | سأجعلهم يعانون كثيراً وسيتمنون انهم لم يولدون ابداً |
| Bazı bebeklerin farklı doğduğuna dair bir söylenti duyduk. | Open Subtitles | وقد سمعنا شائعات عن بعض الأطفال الذين يولدون مع تشوهات |
| Ama Yüzbaşı Butler, çoğu bebek doğduğunda mavi gözlü olur. | Open Subtitles | لكن أغلب الأطفال يا كابتن بتلر يولدون بعيون زرقاء |
| Yeni bir insanın yaratılışı yolundaki tüm engellere rağmen her gün 300.000'den fazla bebeğin dünyaya geliyor olmasına şaşmamak elde değil. | Open Subtitles | ومن المذهل أنه بالرغم من كل التحديات.. التي تواجه خلق إنسان جديد، ثُلث مليون رضيع يولدون كل يوم. |
| Latin ve siyahi çocukların çoğu evli olmayan annelerden doğuyor. | TED | معظم اطفال الهسبانو و الافارقة يولدون اليوم لأمهات غير متزوجات |