| Ben gelirse bandı düzeltmeye gittiğimi söyle. | Open Subtitles | إذا يُصبحُ بن هنا، فقط يُخبرُه دَخلتُ لتَثبيته. |
| Sadece Tyrone'u arayabileceğini söyle. | Open Subtitles | فقط يُخبرُه هو يُمْكِنُ أَنْ يَدْعوَ تيرون. |
| Eğer Matt'i görürsen, söyle Ona yarın akşam... onu, seni ve Christian'ı bunu halletmek için bekliyorum. | Open Subtitles | إذا يَظْهرُ مات هناك، يُخبرُه أَتوقّعُه وأنت وكريستين هنا ليلة الغد لإِسْتِقْرار هذا. |
| Hayır dinleyin, siz Ona söyleyin ki, o da bana söylesin. | Open Subtitles | لا يَستمعُ، يُخبرُه وبعد بإِنَّهُ سَيُخبرُني. |
| - O zaman söyle, ayı gibi bakmasın. | Open Subtitles | ثمّ يُخبرُه للتَوَقُّف عن التَحْديق. |
| Hensley, az önce bana söylediğini Ona da söyle. | Open Subtitles | هينزلي، يُخبرُه الذي أنت فقط أخبرتَني. |
| - Ona arayacağımı söyle. | Open Subtitles | على الهاتف. - يُخبرُه أنا سَأَتّصلُ ثانيةً به. |
| Sadece Ona beklemesini söyle. | Open Subtitles | فقط يُخبرُه للإنتِظار. |
| Bulursan selam söyle. | Open Subtitles | حَسناً، يُخبرُه قُلتُ مرحباً. |
| Stefan, söyle Ona! | Open Subtitles | إستيفان، يُخبرُه! |
| Emma, sen söyle. | Open Subtitles | إيما، يُخبرُه. |
| Ona güven vermeni bekliyordur. | Open Subtitles | - يُخبرُه الذي يُريدُ السَمْع. - أنا لا أَعْرفُ، روز. |
| - Anlat Ona Rita. | Open Subtitles | رضا، هَلْ يُخبرُه /ها الذي نَعْرفُ كَيفَ نُخبرَني ذلك؟ |
| Birisi Ona söylesin 16 yaşından büyük değil. | Open Subtitles | هو / تَحتاجُ ذلك شخص ما يُخبرُه /ها ذلك لَمْ يَعُدْ هو / هي بعمر 16 سنةً. |
| Ona karşı açık olmalı o marketin otoparkında olanları anlatmalı ve belki de gerçeklerle yüzleştirerek sarsmalısın. | Open Subtitles | أنت gotta يُخبرُه إلى أعلى الذي حَدثَ في ذلك مكانِ وقوف مخزنِ البقالةِ، ويَصْدمُه لَرُبَّمَا إلى حقيقة، |