| Elbette ediyor ama bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | بالطبع ذلك يُزعجني، لكن لا يُوجد شيء يُمكنني القيام به حيال ذلك. |
| Duvarın arka tarafında hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء على الجانب الآخر من هذا الجدار. |
| E- maillerinde, telefon aramalarında, mesajlarında hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء في رسائلها الإلكترونيّة، اتّصالاتها الهاتفيّة، أو رسائلها النصيّة. |
| Bilmiyorsun. Çünkü burası boş. İçinde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لأنه لا شيء، لا يُوجد شيء هنا لا شيء فقط |
| Üçüncü kurban bulunana kadar burada yapacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء أخر يُمكنُنا القيامُ به هنا حتى نُحْضِرَ الجُثة الثَالثة |
| Daha bulamadım. Warden haklıymış. Burada hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء بعد، كان آمر السجن مُحقاً، لا يُوجد شيء هُنا. |
| Bu kitapların içindekilerde şaibeli hiçbir şey yok. Aslın şüpheli olan, kitapların içinden alınanlar. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء مريب حول ما يُوجد في هذه الكتب، المشبوه هُو ما تمّ نزعه منهم. |
| Kötü adamlarımız savaş öncesi mimariye düşkün değillerse ses-görüntü cihazı dışında dikkate değer hiçbir şey yok o evde. | Open Subtitles | حسناً، ما لمْ يكن أشرارنا مُلمّين بالهندسة المعماريّة لمرحلة ما قبل الحرب، فإنّه لا يُوجد شيء حقاً في تلك الشقة يستحقّ أيّ شيءٍ، |
| Cabe, bu saksıda hiçbir şey yok. Orada olduğuna emin mi? | Open Subtitles | إذن يا (كايب)، لا يُوجد شيء في تلك النبتة، أهي مُتأكّدة؟ |
| Sadece bir cıvata, ona bağlı hiçbir şey yok. | Open Subtitles | مسمار رباط وحسب، لا يُوجد شيء مربوط به. |
| Aramızda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء هُنا |
| Burada hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء هنا. |
| Etrafında kilometrece hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء حولها لأميال. |
| hiçbir şey yok içinde. | Open Subtitles | حسناً... لا يُوجد شيء في الداخل. |
| . hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء هناك. |
| Aracındaki harici belleklerin hepsi temizlenmişti. Onu Alice bağlayan hiçbir şey yok. | Open Subtitles | كلّ قرص ذاكرة في شاحنته قد تمّ محوه، ولا يُوجد شيء يربطه بـ(أليس). |
| Gidelim, yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لنذهب) ! لا يُوجد شيء نستطيع فعله |
| Yapabileceğin hiçbir şey yok artık. | Open Subtitles | -لا يُوجد شيء يُمكنكِ القيام به . |
| hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء... |
| Yapabileceğin hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء يُمكنك القيام به. |
| Zaten bilmediğimiz bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء تقوله لا نعرفه بالفعل. |