| Uzaydan bakıldığında çöller hemen dikkat çeker. | Open Subtitles | من الفضاء ، الصحاري تكون ملفتة جداً للنظر. |
| Normalde kuru olan çöller bu akıntı sayesinde gelen yağmurlar sonucu su baskınlarına uğrar. | Open Subtitles | إنها تجلب أمطاراً ،غزيرةً على أمريكا الجنوبية فتفيض الصحاري الجافة أغلب أوقات السنة |
| Cinsel ilişki gerçekleştirme ve yavrularımızı büyütme yöntemlerimizin uzak geçmişteki çöller tarafından şekillendiğini görmek çok ilginç. | Open Subtitles | من الملفت أن نفكر أن طريقة ممارستنا للجنس و الطريقة التي نُنشأ بها صغارنا قد تشكلت بفعل هذه الصحاري الموغلة في القدم |
| Ailelerinin yardımıyla, okyanuslar, çöller, ırmaklar, dağlar aşıyorlar. | TED | يعبرون المحيطات بمساعدة عائلاتهم يعبرون الصحارى والأنهار والجبال |
| Artık o dağlar, çöller hafızama kazınmış bilgilerden ibaret. | Open Subtitles | تلك الجبال و الصحارى مجردُ أشياء معلومات مُخزنة في ذاكرتي |
| Kimi sıcaktan kavuran kimi soğuktan donduran uçsuz bucaksız çöller. | Open Subtitles | و صحارى واسعة تتنوع من شديدة الحرارة إلى شديدة البرودة |
| çöller Kraliçesi Priscilla ya da vücut boyama. | Open Subtitles | فستان "بريسيلا كوين أوف ذا ديزت" أم عارية مع ألوان. |
| Bazı çöller öyle çoraktır ki bitki örtüsünden tümüyle yoksun görünürler. | Open Subtitles | بعضُ الصحاري قاحلة جداً بحيث تبدو خاليةً تماماً من .أيّ غِطاءٍ نباتي |
| Bu kayalık çöller aldatıcı bir güzellğe sahip olabilir ama bu kadar kıraç haldelerken pek az yaşam barındırabilirler. | Open Subtitles | قد يكون لهذه الصحاري الصخرية جمال خادع إلا أنَّها عندما تُصبح جرداء هكذا .لا يُمكن إلا لبضع أشكال الحياة أن تصمد |
| Bazı çöller birkaç yıl boyunca yağmur yüzü göremese de birçoğu o ya da bu biçimde suyu korumayı başaracaktır. | Open Subtitles | على الرغمِ من أنَّ بعض الصحاري لا تشهدُ مطراً لعدة أعوام إلا أنّ أغلبها يحتوي على قليلٍ من الماء بشكلٍ أو بآخر |
| çöller, örneğin Birleşik Devletler'in güney batısındaki bu çöl denizi ilk terketmiş olan yaratıkların soyundan gelenler için büyük bir zorluk teşkil ediyordu. | Open Subtitles | ,الصحاري, مثل هذه في جنوب غرب الولايات المتحدة تقدم التحدي الأكبر لهذه المخلوقات القديمة .التي خرج أجدادها من البحر أولا |
| Tropik yerler, çöller Kappa Tau'ya dönebilirim. | Open Subtitles | المنطقة الأستوائية... الصحاري. أعوُد إلى الكابا تاو. |
| Gezegendeki diğer çöller gibi, | Open Subtitles | مثل باقي الصحاري الموجودة على كوكبنا |
| Seyahat çöller, vahalar, Arap kasabaları, büyük bir deprem sonucu harabeye dönenen Nabataean medeniyetinin başkenti Petra gibi antik medeniyetlerin kalıntıları arasından yavaşça ilerliyordu. | Open Subtitles | سرعة السفر كانت بطيئة خلال الصحاري والواحات خلال المدن العربية وأنقاض الحضارات القديمة مثل البتراء عاصمة الحضارة العربية النبطية التى دمارها زلزال ضخم |
| çöller son sabır otunu da yutmadan önce çok popülerdi. | Open Subtitles | الصحاري ابتلعت النباتات الصبار الماضية. |
| çöller, dünya üzerindeki en sıcak ve kuru yerlerdir. | Open Subtitles | الصحارى هي أحرَّ وأجف الاماكن على الكوكب. |
| Farklı ortamlarda bile bulunurlar; bunlara çöller, buz tabakaları, deniz, tatlısu, yağmur ormanları ve en yüksek dağların tepeleri de dâhil. | TED | وتتواجد في مناطق حيوية متنوعة بما فيها الصحارى والصفائح الجليدية والبحار والمياه العذبة والغابات المطيرة وأعلى قمم الجبال. |
| Dünyadaki çöller, parçalanmış harabeler, ve suyu tükenmiş, yok olmuş medeniyetlerle darmadağın olmuştur. | Open Subtitles | صحارى العالم كانت مُكتسَحة من حضارات مُنتشية ومُزدهرة حيث جرى الماء |
| Tablette çöller, dağlar, kanyonlar anlatılıyor... | Open Subtitles | اللوح يتحدث عن صحارى و جبال و وديان |
| çöller Kraliçesi Priscilla ya da vücut boyama. | Open Subtitles | فستان "بريسيلا كوين أوف ذا ديزت" أم عارية مع ألوان. |
| Ormanlar kayboluyor, artık yerlerinde çöller var. | TED | تختفي، الغابات، والصحراء حيث كانت هناك الغابات. |
| Adalar, tek yolla ulaşılan çöller. | Open Subtitles | جزر, صحاري يتم وصول إليها عبر طريق واحد, |