| Öyle görünüyor ki, Bay Wilder kabuğundan çıkamadı ta ki ikinci yılın yarısına kadar. | Open Subtitles | يبدو أن السيد وايلدر لم يخرج من مكانه منذ فترة طويلة |
| Alınma ama, son defa ailem İrlandalılar ve senin tayfa ile bir depoya girdiğinde, kimse canlı çıkamadı. | Open Subtitles | مع خالص الإحترام، في آخر مرة دخلت به عائلتي مخزناً مع الأيرلنديين ومعكم، لم يخرج أحدهم حيّاً |
| Ben çıktım, Nick çıkamadı. | Open Subtitles | أخذت ماذا ؟ - حسنأَ أنا خرجت و " نيك " لم يخرج - |
| Ve korkusuz liderimiz de saklandığı delikten daha çıkamadı! | Open Subtitles | ، وقائدنا المـُخضرم ! لم يخرج من غرفة الجبناء بعد |
| Çünkü çoğumuz oradan çıkamadı. | Open Subtitles | لأنه لم يخرج العديد منّا أحياءً من هناك |
| Ama sözcükler ağzından çıkamadı. | Open Subtitles | . لكن لم يخرج أى كلام |
| Veya canlı olarak çıkamadı. | Open Subtitles | لم يخرج منها حياً |
| Bir daha dışarı hiç çıkamadı. | Open Subtitles | لم يخرج منها مرة أخرى. |
| Hapishaneden çıkamadı. | Open Subtitles | لم يخرج من السجن حي |
| Kimse girip çıkamadı. | Open Subtitles | لم يخرج اي شخص منها. |
| Trenimiz New York'tan hiç çıkamadı. | Open Subtitles | قطارنا لم يخرج من نيويورك. |
| Komadan çıkamadı. | Open Subtitles | وإلى الآن لم يخرج منها |
| - Olamaz. Kimse sağ çıkamadı. | Open Subtitles | -محال، لم يخرج أحدٌ حيّاً |