| Testleri yaparsınız, emirleri yazarsınız, düşene kadar her 2. gece çalışırsınız, ve asla şikayet edemezsiniz. | Open Subtitles | تهتمونبأمرالمعاملوتكتبونالأوامر, تعملون إلى أن تنهار قواكم و لا يحق لكم الشكوى |
| Bu gece yerseniz yarın iki kat daha fazla çalışırsınız. | Open Subtitles | تناولوا طعامكم الليلة وسوف تعملون الضعف غدا |
| Ya takım gibi çalışırsınız ya da hiçbir şey olamazsınız. | Open Subtitles | الـ 500 الرابعة فراشة إما تعملون كفريق |
| Ben de ona "Hep kürsünün altında mı çalışırsınız?" diye sordum. | Open Subtitles | لذا سَألتُها، "هَلْ تَعْملُي دائماً تحت المنصّاتِ؟ " |
| Sonunda bizi ortadan kaldırmaya çalışırsınız. | Open Subtitles | في النهاية ستحاولون القضاء علينا |
| Çok çalışırsınız. Çok yorulursunuz. | Open Subtitles | أنتم تعملون بقسوة حتى تخور قواكم |
| Tanrı bir kapıyı kapatırsa burada çalışırsınız. | Open Subtitles | عندما يغلق الرب باب، تعملون هنا. |
| Hep sürü hâlinde mi çalışırsınız? | Open Subtitles | هل تعملون عادةً كرُزمةٍ؟ |
| Hep beraber mi çalışırsınız? | Open Subtitles | هل تعملون معا؟ |
| Hep beraber mi çalışırsınız? | Open Subtitles | هل تعملون معا؟ |
| Ben de ona "Hep kürsünün altında mı çalışırsınız?" diye sordum. | Open Subtitles | لذا سَألتُها، "هَلْ تَعْملُي دائماً تحت المنصّاتِ؟ " |
| - Niye? - Çünkü benden almaya çalışırsınız | Open Subtitles | -لأنكم ستحاولون و ستأخذونهم |