| İkimiz de kilo vermeye çalışıyorduk, böylece yeni mayolar alabilecektik. | Open Subtitles | كنا نحاول التخلص من الوزن, لنستطيع شراء ملابس استحمام جديدة. |
| Sayın Başkan, yetkilerimizin değiştirildiğine dair aldığımız bir emir hakkında size ulaşmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، لقد كنا نحاول الاتصال بك بشأن أمر تلقيناه بخصوص نقل الاختصاصات |
| Buna ilgi duyabilecek bir insanın nasıl biri olduğunu anlamaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | كنـّا نحاول فهم نمط الشخص الذي قد ينجذب إلى هذا الحديث. |
| Her gün 70 Mısırlı ile çalışıyorduk, meslektaş ve arkadaşlar. | TED | في كل يوم كنا نعمل مع 70 مصريّ كزملاء وأصدقاء. |
| İlk büyük dosyamdı. Neredeyse üzerinde bir aydır çalışıyorduk. Biraz kafa dağıtmak istemiştim. | Open Subtitles | فرصتي الأولى الكبيرة، وكنّا نعمل عليها لشهر، وأردتُ حقاً الترويح قليلاً عن الضغط، |
| Çocuklar için uluslararası LEGO robotik yarışması olan FIRST LEGO liginde yarıştık ve robotik oyunlara ek olarak, farklı fen projelerinde yer aldık ve bu proje üzerinde çalışıyorduk. | TED | تنافسنا في فيرست ليجو ليغو وهي مسابقة دولية لروبوتات ليجو للأطفال. وبالإضافة إلى لعبة الروبوتات، عملنا أيضاً على مشروع علمي منفصل، وكان هذا هو المشروع الذي كنا نعمل عليه. |
| Ailemizi bir arada tutmaya, sana normal bir çocukluk yaşatmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | , كنا نحاول ان نبقي عائلتنا معا لإعطائك ِ طفولة طبيعية |
| Bak, anlamalısın ki, biz... birbirimize aşıktık. Bir bebek yapmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | عليك أن تفهمي أننا كنا مغرمين ببعضنا وكنا نحاول الإنجاب معاً |
| Kızların hayatındaki babanın eksikliğini doldurmaya çalışıyorduk. | TED | لاننا كنا نحاول ان نملىء الفراغ الذكوري في حياة البنات |
| Suçlandıkları şey neydi? Vadesi dolmuş bir hava alanı inşa etmeye, onu yeniden yapılandırmaya çalışıyorduk. | TED | كنا نحاول بناء، أو إعادة بناء إلى حد كبير، مطار عفى عليه الزمن. |
| olay şu ki, sistemi aptalların bile kullanacağı hâle getirmeye çalışıyorduk. | TED | والمشكلة تكمن في أنّنا كنا نحاول تثبيت النظام بشكل غبي. |
| Bu fareyi gözlemliyor, kendi tekniğimizi ilk defa kullanarak hafızasındaki anıyı canlandırmaya çalışıyorduk. | TED | كنّا ننظر إلى هذا الفأر هنا نحاول أن نفعّل ذاكرة لأول مرة باستخدام تقنيتنا. |
| Suç ile Post-it notlarıyla savaşmaya çalışıyorduk. | TED | بشكل رئيسي، لقد كنا نحاول أن نحارب الجريمة بقصاصات 'بوست نوت' صفراء. |
| Ama bu, bir nevi önceki mesajlaşma örneğindeki hedefe benziyor. O zaman da sadece bir mesaj iletmeye çalışıyorduk. | TED | لكن هذا مشابه نوعاً ما لهدفنا من المحادثات من قبل، حيث نحاول فقط إيصال رسالة. |
| Sağlık ve sıhhat üzerine çalışıyorduk, ve Gelişen Dünya üzerine. | TED | لقد كنا نعمل في الصحة والرفاة، وبرامج التعليم من الحضانة وحتى المتوسط والعالم النامي. |
| Herkes gerçek olduğunu düşünmüştü ve biz de gerçek olduğunu biliyorduk çünkü onunla çalışıyorduk. | TED | الجميع كان يفترض أنّه كان كذلك، وكنّا نعرف ذلك لأنّنا كنّا نعمل معه. |
| İdama mahkum edilmiş bir proje üzerinde kişisel bir özveriyle çalışıyorduk çünkü anlamlı bir şeye bağlandığımızı hissetmiştik. | TED | لهذا كنّا نعمل بمثل تلك المشاركة الشخصية على مشروع حُكم عليه بالإعدام لأننا أحسسنا أننا متصلون بشيء ذي معنى. |
| Hollywood'a ilk geldiğimiz zamanki halimize benziyordu, tutkuyla kavruluyor, adımızı bir yerlere yazdırmaya çalışıyorduk: | Open Subtitles | تذكرني بنا نحن الكتاب في بدايتنا عندما عملنا في هوليود ..مليئين بالطموح.نلهث |
| 10 yıldır aslanları ve filleri bir arada... ...yakalamaya çalışıyorduk. Ve bu özel geceye kadar... ...hiçbir şekilde başaramamıştık. | TED | فعلى مدى 10 سنوات حاولنا كثيراً ان نصور احتكاكاً مباشراً بين الاسود والفيلة .. ولم نستطع ذلك حتى ذات ليلة .. |
| Köprüye çok fazla güç yollayıp aşırı yüklemeye çalışıyorduk. | Open Subtitles | نحن نُحاول دفع قدر كبير من الطاقة خلال الجسر وهذا الأمر يَزيد الحمل عليه |
| Öğrendiği sırada birlikte trigonometri çalışıyorduk. | Open Subtitles | كُنا ندرس لحسابُ المثلثات معا ً عندما عرفَ ذلك |
| Ona kapanma zamanı olduğunu anlatmaya çalışıyorduk ama pek anlıyor gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | نحن نُحاولُ إخْبارها انة وقتَ الغْلقُ لَكنَّها لا تَبْدو انها تفهم. |
| Selam. Biz de Paskalya şarkılarını çalışıyorduk. | Open Subtitles | مرحباً أيها الحرس، إننا نتدرب على أنشودة عيد الفصح الجماعية |
| Her şeyi bir yana bıraktık, gece gündüz demeden gözlem direktörlerine göndermek için teklif edilen en iyi sözcükleri tasarlamaya çalışıyorduk. | TED | لقد تخلينا عن كل شيء، وعملنا على مدار الساعة، محاولين صياغة مقترحاتنا بإتقان لإرسالها لمديري المرصد الفلكي. |
| Lütfen tatlım sadece seni korumaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | يا حبيبي، لقد كنّا نحاولُ حمايتك |
| Sana bu yüzden mesaj atamadım çünkü işlerimizi bitirmeye çalışıyorduk. | Open Subtitles | لذلك السبب لم اكن اراسلك لأن كنت اعمل بجهد كبير |
| Antropoloji sınavına çalışıyorduk. Herkes uyukluyordu. | Open Subtitles | كنا نذاكر من أجل إختبار نهائي و كنتم تريدون النوم |
| Yani, eskiden aynı gazetede çalışıyorduk. | Open Subtitles | أعنى, بأننا كُنّا نَعْملُ في نفس الجريدةِ. |