Bar çalışanlarını organize ettiğimi, içki siparişlerini verdiğimi, yaptığın her neyse onları yaptığımı? | Open Subtitles | تنظيم موظفي المشرب وطلب المشروبات والقيام بما تقوم به |
Yotsuba'nın buradaki denizaşırı ülkelerdeki bütün çalışanlarını listelemeyi bitirdim. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنهيت قائمة بجميع موظفي يوتسوبا، هنا وفي الخارج |
İnsan Kaynakları, Başkan'ın ofisini kapsamaz, o çalışanlarını kendisi seçer. | Open Subtitles | مدير الموارد البشرية لا يـُغطّي مكتبَالمديرالتنفيذي، إنه يعيّن موظفيه شخصياً. |
Bütün işletme profesörleri, her şirketin amacının, çalışanlarını motive etmek olduğunu, böylece size daha iyi mal ve hizmet vereceklerini söyler. | Open Subtitles | نعم، أي رجل أعمال بروفيسور مدرسة سوف يخبركم أن هدف أي شركة هو تحريض موظفيها لتقديم أفضل السلع والخدمات |
çalışanlarını kontrol edemiyorsan, sana karşı nasıl güven duyabilirim? | Open Subtitles | إذا لم تتمكن من السيطرة على موظفيك كيف يمكننا أن نضع ثقتنا فيك؟ |
Depo çalışanlarını sorgulayın, video kayıtlarını inceleyin. | Open Subtitles | إستجوبوا موظفين المنشأة، وتحققوا من كاميرات المراقبة |
çalışanlarını topladığımızda, soğutucudaki şeyin farkına vardı. 75,000 dolar istedi. | Open Subtitles | عندما جمعنا عماله أدرك ما كان موجود في المبرد فطلب 75 ألف دولار |
Bu toplum sağlık çalışanlarını dünyanın her yerine getireceğiz, A.B. ve Musu dahil. | TED | سنوصلها إلى عمال الصحة في المجتمع في جميع أنحاء العالم، بما فيهم موسو وإي بي، |
Birimler, fotoğrafı çekmek için stüdyoya girmiş olabilecek tüm şov çalışanlarını araştırıyor. | Open Subtitles | جعلنا الشرطة تتحقق من جميع مُوظفي البرنامج الذين بإمكانهم الوصول للأستديو لإلتقاط تلك الصورة. |
Gördüğün gibi, Vanowen çalışanlarını bombayla alaksını araştırıyorum. | Open Subtitles | كما ترين,انا اتحرى امكانية قيام احد موظفي الشركة بالتفجير |
Garcia'ya söyleyeyim, bu yere ulaşabilecek konumdaki şehir çalışanlarını araştırsın. | Open Subtitles | رجل في هذه البيئة كان سيتميز اجعلي غارسيا تتفقد عمال الصيانة الذكور و موظفي المدينة |
"Önümüzdeki ay, Scranton Dunder Mifflin kağıt şirketi çalışanlarını konu alan, bir program yayımlanacak." | Open Subtitles | يبث على بـ بـ س الشهر المقبل فيلم وثائقي يتبع موظفي سكرانتون في شركة دندر مفلن للورق |
Protestocu kalabalığının arasında ateş açmış, iki askeri vurmuş ve elinde tuttuğu elçilik çalışanlarını öldürmekle tehdit ediyormuş. | Open Subtitles | لقد اطلق النار بين حشد من المتظاهرين واصاب اثنين من جنود البحرية، ويهدد بقتل موظفي السفارة الذين يحتجزهم. |
Efendim yarın gidip otel çalışanlarını sorguya çekeyim mi? | Open Subtitles | سيدي، يجب أن أذهب غدا وأستجواب موظفي الفندق؟ |
Beşinci kat çalışanlarını getirtmeye başlayacağım. | Open Subtitles | سأباشر بإستدعاء جميع موظفي الطابق الخامس |
Babam çalışanlarını, soğuk ve mesafeli bir yetkili profili çizerek motive edeceğini sanıyordu. | Open Subtitles | والدي يعتقد بأن بإمكانه تحفيز موظفيه عن طريق الإدارة الصارمة |
Bir patron en sevdiği çalışanlarını yemeğe davet edemez mi? | Open Subtitles | ماذا؟ لا يمكن للرئيس أن يدعو موظفيه للعشاء؟ |
Bir patron en sevdiği çalışanlarını yemeğe davet edemez mi? | Open Subtitles | ماذا؟ لا يمكن للرئيس أن يدعو موظفيه للعشاء؟ |
Sizler, şimdi bir firmanın, çalışanlarını sigorta paralarını almak için... düzenli olarak öldürdüğünü mü söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقولون بأن هذه الشركة ربما تقتل موظفيها لتجمع مال تأمينهم؟ |
çalışanlarını şüpheliler listemizden çıkarabiliriz. Şu rakibini de eleyebiliriz. | Open Subtitles | حسناً ، يمكننا أن نستبعد موظفيها ، و منافسيها هناك |
çalışanlarını iyi eğitmişe benzemiyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنك لم تؤدب موظفيك من قبل |
Karşısına çıkan bütün Palisade çalışanlarını öldürmeye yemin etmiş. | Open Subtitles | وتعهد على قتل كل موظفين هذه الشركة |
çalışanlarını nasıl uysallaştırdığını bilmiyor mu sahiden? | Open Subtitles | ألا يعرف كيف تجعلين عماله مطيعين جداً؟ |
Bıkmadan hükümetlerle çalışmaya devam ederek toplum sağlık çalışanlarını sağlık sistemlerinin önemli bir parçası yapmalarını sağlayacağız. | TED | وسنعمل دون كلل أو ملل لنقنع الحكومات أن تضع عمال الصحة كحجر زاوية في مخططاتها المتعلقة بالرعاية الصحية. |
Pekala, banka çalışanlarını gözetim altına alacağız. Bu zor olur. | Open Subtitles | حسناً، سنجلب لقطات المُراقبة على مُوظفي المصرف. |
Şehri, ortaklarını ve çalışanlarını kazıkladı. | Open Subtitles | هو يغش المدينة وشركائه وموظفيه |