| Yüzün çamurla kaplıyken bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أدرك بأنكِ جميلة للغاية و أنت ملطخة بذلك الوحل |
| Senin gibi değerli bir adam saat sabahın 04:00'ünde çamurla boğuşmamalı. | Open Subtitles | رجل عظيم مثلك لا يجب أن يسهر في الوحل للساعة الرابعة صباحاً |
| Canım annem bahçede toprağı kazmakla meşguldü ve yanına oturup çiçeklerin yanındaki çamurla oynadım. | TED | أمي العزيزة كانت في الحديقة منشغلة بتفتيت التربة، وجلست بجانبها، ألعب بالطين على سرير من الأزهار. |
| çamurla da kaplansa, kumla da dolsa ateş etmeye devam eder. | Open Subtitles | سوف يطلق ولو كان مغطى بالطين أو مدفون تحت الرمال |
| Ama hep bu çamurla karşılaşıyorum. | Open Subtitles | لكن كلُّ ما حصلت عليه الآن هو مجرد طين |
| İkiniz de aynısınız çünkü ikiniz de azgınlık dönemine dalmış kulakları çamurla tıkanmışsınız. | Open Subtitles | و لا أحد منكم يفعل ...لأنكم أنتم فقط ...تحفرون فى مجرى طينى أن لديكم طين فى أذنيكم |
| Derileri çamurla kaplanıyor ama bir şey olmuyor. Bunu anlamak mümkün değil, değil mi? | Open Subtitles | كل الطين على جلدها , و لا شيء يحدث , كيف يحدث هذا ؟ |
| Aracın altındaki çamuru, kurbanın atıldığı yerdeki çamurla uyup uymadığını, test ediyorlar. | Open Subtitles | لقد فحصوا الوحل الذي في اسفل الشاحنة من الممكن ان تخبرنا اين تُخّلص من الضحية |
| fakat bu NASA'nın astrobiyoloji programı onun bu çamurla olan çalışmasını karşılıyor. | Open Subtitles | ولكنه برنامج تابع لوكالة الفضاء الدولية لعلوم السماء الذي يدفع لها لدراسة الوحل |
| Hayır. Benim çamurla işim olmaz. | Open Subtitles | أجل، لا ، أنا حقاً لا أطيق الوحل. |
| Kızla ya da çamurla ya da 4x4 ile ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | اسمع يا (سبورت)لا اهتم بالفتاة او الوحل او سيارتك |
| çamurla olacak. | Open Subtitles | الوحل سيفي بالغرض. |
| Sizin için ara sıra ben de çamurla uğraştım Bay Hearst. | Open Subtitles | لقد خضت الوحل بنفسي لأجلك سيد (هيرست) |
| Şöyle ki, titiz, renkli, köy kadını, bu kasabanın tüm yolları çamurla kaplı olduğundan olabilir. | Open Subtitles | حسناً, أيتها المرأة العصبية ذات اللون الأسمر يمكن أن يكون بسبب أن طرق القرية معبّدة بالطين |
| Her tarafı çamurla kaplanmış ve öfkeli bir halde odama geldi Teshigawara'nın garip davrandığından bahsediyordu. | Open Subtitles | رأيت كازامي أتى مغطىً بالطين إلى غرفتي ووجهه مكفهر قال إن سلوك تيشيغاوارا مريب |
| Bence görülmemek için kendimizi çamurla kamufle etmeliyiz. | Open Subtitles | لا , أعتقد بأننا يجب أن نغطي أنفسنا بالطين لنتجنب أن نرى |
| Kendimizi çamurla gizlemeliyiz. | Open Subtitles | ينبغي لنا تغطية أجسامنا بالطين |
| Çünkü çamurla kaplanmışsın. | Open Subtitles | لأنك مغطى بالطين. |
| Sonra bu deliği çamurla kapatırlardı. | Open Subtitles | ثم يغطونها بالطين متى ينتهون |
| Beyaz kemikler ve kırmızı çamurla ilgili şeyler demişti. | Open Subtitles | قال شيئاً عن عظام بيضاء في طين أحمر. |
| Plakanızın üstü çamurla... Ballı yeşil çay ve espresso, fazladan üç ölçülü. | Open Subtitles | إنه لأمر مضحك، ثمة طين يغطي كلاً من... شاي أخضر مع العسل، وكافيين بجرعات ثلاث إضافية |
| çamurla kanı kırmızıya dönüştürdüm. | Open Subtitles | تحولت لدماء حمراء مع طين كهف |
| Botlarımdaki çamurla ilgili başka bir şey dinlemek istemiyorum... | Open Subtitles | حيال الطين على حذائي واضح ؟ أنا لا أسير في نومي |