| Genç kızlar Sam'in edepsiz, serseri gönül çelen, çapkın, kadın düşkünü olduğunu söyler. | Open Subtitles | الفتيات قالو أن سام فتى بذىء , ومحتال ساحر , مغازل زير نساء |
| Görünüşe göre Delfino çapkın biriymiş ama hoşlanılmayacak birine göre fazla iyiymiş. | Open Subtitles | على ما يبدو ان دلفينو كان زير نساء لكن كان يحبه الجميع |
| Hiç değilse bir planım var benim. Peki sen ne yapacaksın çapkın? | Open Subtitles | على الأقل لدي خطة ماذا ستفعل بعد الحرب، (راسكال)؟ |
| Milyarder bir hayırsever ve bir çapkın olduğumu unuttun, seni berbat hurda yığını. | Open Subtitles | نسيت الجزء المتعلق بكوني ملياردير مُحسِن ورجل لعوب, يا كومة الخردة الرديئة |
| Baştan sana söylemiştim, çapkın herifin tekiyim ben! | Open Subtitles | أخبرتكِ من البداية أنني كازانوفا |
| Bunu her şeyi havaya uçuran çapkın bir milyoner söylüyor. | Open Subtitles | كالعادة مثلما يقول الفتى المليونير اللعوب الذي يخرب كل شيء |
| Ama ben çapkın değilim. | Open Subtitles | لست كذلك, لست بزير نساء |
| çapkın adamsın ama kemik yapısından hiç anlamıyorsun. | Open Subtitles | أتعلم، لست ملماً بالكثير عن التركيب العظمي مع أنك زير نساء |
| Eğer birisine çok fazla iyi davranırsan, yaraların derinleşir, çapkın. | Open Subtitles | ان عاملت شخص بطريقه جيده جدا فأن الجروح تكون اعمق، زير نساء |
| Her zaman babamın çapkın olduğunu söylerdin bir işte tutunamayan tembel biri. | Open Subtitles | أنت قلت دائما أن أبي زير نساء تعلمين ،شخص كسول لا يستطيع أن يحافظ على عمله |
| Çok iyiydi çapkın. Galiba Dennis bile beğendi. | Open Subtitles | هذه جيدة ، (راسكال) أعتقد أن (دينيس) أحبها أيضا |
| çapkın, alt tarette bir sorun yok. | Open Subtitles | راسكال) ، لا عطل في) البُرج الكروي |
| Kısacası maskeni kontrol et çapkın. | Open Subtitles | بإختصار ، تفحص (قناعك ، (راسكال |
| Bana harika bir pilot ve çapkın bir hergele olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأنك طيار محترف وغشّاش لعوب |
| - Bütün Venedik'çe bilinen ünlü bakire Victoria Donato, rezil çapkın Casanova ile evleniyor. | Open Subtitles | -انتشر الخبر في البندقية فيكتوريا (دوناتو) العذراء الشهيرة ستتزوج من (كازانوفا) |
| Benim yazdığım gibi adı çıkmış bir çapkın değilmiş. | Open Subtitles | وليس ذلك اللعوب شيئ السمعة الذي جعلته عليه، أليس كذلك؟ |
| Eskiden utanmaz bir çapkın olduğunu düşünürdüm ama artık biliyorum ki sadece doğruyu söylüyorsun. | Open Subtitles | أوه ,مارتن كنت اعرف انك مغازل مخادع ولكن الآن وأنا أعلم أنك تقول الحقيقة |
| Bizim mahallede, Herkes bana çapkın der. | Open Subtitles | فى موطنى يلقبوننى بزير نساء |
| gizli kimlik olarak zengin iş adamı Ya da uluslararası çapkın kimliğini çılgın hırsıza tercih ederim, fakat iş bunu gerektirirse, ne yapmanız gerekiyorsa onu yaparsınız. | Open Subtitles | عندما أتنكر بشخصية أفضّل أن أكون رجل أعمال غني أو مستهتر دولي على أن أكون لصّ مجنون |
| O zaman biraz çapkın olmalısın. | Open Subtitles | لذلك، يجب أن تكون ليبرتين تماما. |
| çapkın adamımınz kaju fıstığı isterler mi? | Open Subtitles | يقولون مثلا ط ايود زير النساء بعض مكسرات الكاجو؟ |
| Annesi Danaë'nin kendisini çapkın Kral Serifos'tan koruyacak kimsesi olmadığından, kendi rızası dışında kraliçe olmak üzerededir. | Open Subtitles | أمه، (داني)، وحيدة دون من يحميها من ملك (سيرفوس) الفاسق. إنها على وشك أن تتوج ملكة جبراً. |
| Oyuncuların çapkın olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقال بأن الممثلات أنيقات |
| çapkın. | Open Subtitles | مضلل العقول |
| Scotty çapkın biri. | Open Subtitles | سكوتي هو زير نساء لديه الكثير من الأسماء و الأرقام |