| Nasıl diyorsunuz, buharı artırıp, sonra pruvayı diğer gemiye çevirirdik, çarpmadan önce atlar, suya dalardık. | Open Subtitles | ماذا تسميه ؟ لنحضر رأس بخاري جيد من ثم نوجة الهدف نحو سفينه وقبل ان تصطدم بها |
| Diğerleri hiç bir şeye çarpmadan vızır vızır geçiyordu. | Open Subtitles | بينما تمر بقية الجسيمات بجوارها بسرعة دون أن تصطدم بشيء |
| Başınız dizlerinizin üstünde, çarpmadan korunun. | Open Subtitles | ، ضعوا رؤوسكم بين ركبكم وإستعدوا للإرتطام |
| Kızımız otobüs ona çarpmadan çok önce kurban olmuş. | Open Subtitles | أعتقد أن الفتاة كانت ضحية منذ فترة طويلة قبل أن تصدمها الحافلة، وانظر |
| Bu yolcu uçakta yangın olduğunu hatırlıyor, belki de çarpmadan önce. | Open Subtitles | ذلك الراكب يتذكر وجود حريق على الطائرة،ربما قبل التحطم |
| Suya çarpmadan iki metre yükseldim. | Open Subtitles | ثمانية اقدام جيده من قبل ان اصطدم بالماء |
| Bu hız ve rotamız ile süratle yaklaşan araca çarpmadan kaçmak için bir yol var. | Open Subtitles | و استنادا إلى سرعته ومساره لا توجد وسيلة لتجنب الإصطدام مع السيارة التى تقترب بسرعة |
| Tünele çarpmadan önce, lokomotife ulaşmalıyız. | Open Subtitles | جب أن نصل إلى المحرّك قبل أن نصطدم بنفق |
| Bu yöndeki kan damlaları gösteriyor ki adam araba çarpmadan önce kan kaybediyormuş. | Open Subtitles | أتجاه قطرات الدم يقترح بأنه كان ينزف قبل أن يصدم أن يدهس بالسيارة |
| Kali bayılır, başka bir süper anormal devreye girer, karaya çarpmadan önce dalgayı durdurur. | Open Subtitles | كالي سقطت ومخلوق خارق أخر تدخل وأوقف الموجة قبل أن تصطدم |
| - Şansın varsa kaldırıma çarpmadan önce uyanırsın. | Open Subtitles | و سنعتمد على أية فرصة في أنْ تستيقظ قبل أنْ تصطدم بالرصيف |
| Bu yüzden sen duvara çarpmadan önce simülasyonu durdurdum çünkü... | Open Subtitles | لذلك قمت بإيقاف المحاكاة .... قبل أن تصطدم بالحائط، ﻷنه |
| Kaybolmadan, pencerelere çarpmadan kedilere yem olmadan binlerce kilometre gidiyorlar. | Open Subtitles | تسافر آلاف الأميال دون أن تضيع... تصطدم بالنوافذ، أو تُأكَل بواسطة القطط. |
| Başınızı eğin. çarpmadan korunun. | Open Subtitles | لا ترفعوا رؤوسكم ، إستعدوا للإرتطام |
| Siz ona çarpmadan önce zenci bir adam gökten kafasına düştü. | Open Subtitles | قبل أن تصدمها, رجل اسود سقط من السماء على رأسها. |
| Atlarken kurtulma şansı çarpmadan daha fazladır. | Open Subtitles | فاحتمال النجاة من السقوط أفضل من التحطم. |
| Ben bu bayana çarpmadan önce babam bindi. | Open Subtitles | ابي دخل للتو قبل ان اصطدم بهذه السيده |
| Açıkça belli ki çarpmadan önce afallamış haldeydi. | Open Subtitles | لذا من الواضح أنها كانت سكيرة قبل الإصطدام |
| Son zamanlarda Dominikalının birine çarpmadan adım bile atamıyoruz. | Open Subtitles | لم يعد بإمكاننا الإلتفات في أي أتجاه مؤخراً دون أن نصطدم بـ(دومينيكانية) قذرة. |
| Ektoplazmik pislik cama çarpmadan önce 1 0 dakikamız var. | Open Subtitles | لدينا عشْرة دقائقِ .حتى يصدم الكوارتز المروحة |