| ...ki bu da gerçek bir çekicilik yaratıyor ve bu durum, bu adamın doğal cesareti ile alakalı. | Open Subtitles | لأن يوجد لديه جاذبية كبيرة. و يجب أن تكون ذات صلة لشجاعة هذا الرجل. |
| Öncelikle bu suçun güdüsü çekicilik değil, öfkedir. | Open Subtitles | أولا وقبل كل شيء ، إنها جريمة من الغضب ليست جاذبية |
| Evet, diğer çekicilik özelliklerine pek sahip değilsiniz. | Open Subtitles | أجل، لا يبدو أنّ تملك أيّ صفات جاذبية أخرى. |
| Yaşlılara dikkat etmelisin. Daha az testosteron daha fazla çekicilik. | Open Subtitles | ينبغي عليكِ الحذر من كبار السن جهد قليل وجاذبية كثيرة |
| Yaşlılara dikkat etmelisin. Daha az testosteron daha fazla çekicilik. | Open Subtitles | ينبغي عليكِ الحذر من كبار السن جهد قليل وجاذبية كثيرة |
| Hayvansal çekicilik herhalde, ne dersiniz Bay Poirot? | Open Subtitles | انها جاذبية بهيمية , ألا تعتقد ذلك سيد "بوارو" ؟ |
| Güçlü cinsel çekicilik. | Open Subtitles | انه ينتج جاذبية جنسية رهيبة |
| çekicilik. | Open Subtitles | جاذبية |