| Bir Çelik yelek al, evlat. | Open Subtitles | احصل على سترة واقية من الرصاص,ايها الغلام |
| Trenin güney ve kuzeyinde, iyi gizlenmiş, Çelik yelek ve makinalılarla donatılmış durumdalar. | Open Subtitles | في شمال وجنوب القطار متخفين بشكل جيد ويرتدون سترات واقية |
| Çelik yelek bıçağa karşı işe yaramaz. | Open Subtitles | السترة المضادة للرصاص . عديمة الفائدة ضد السكاكين |
| Çelik yelek giydiğini biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعلمُ أنّه يرتدي سترةً واقية. |
| Çelik yelek, ısıya duyarlı kızıl ötesi ve ufak bir orduyu peri tozuna dönüştürecek kadar kıymık bombası alacaksınız. | Open Subtitles | ، كيفلر تاك كامل مستشعر حرارة بأشعة تحت الحمراء و الكافي من قنابل الإنشقاق لتحويل جيش صغير إلى غبار |
| Çelik yelek giymiş. | Open Subtitles | إنه يرتدي درع واق |
| Çelik yelek giyiyorum. | Open Subtitles | انا ارتدي درع واقي |
| Çelik yelek giyiyorlar Mike. | Open Subtitles | إنهم يرتدون درعاً واقياً للرصاص يا "مايك" |
| Çelik yelek verin. | Open Subtitles | أعطه سترة ضد الرصاص |
| Şunu unutma Çelik yelek kalbini korur taşaklarını değil. | Open Subtitles | فقط تّذكر، السترة الواقية توضع على صدرك و ليس على خصيتاك،ذا. |
| Çelik yelek kafaya gelen kurşunları durdurmuyor. | Open Subtitles | الدرع الواقي لن يمنع إصابة بالرأس |
| - İyi ki Çelik yelek giydin. - Bununla lüzum yok gibiydi. | Open Subtitles | ـ جيد أنك ارتديت سترة واقية .. ـ لم أكن أحتاج إليها مع هذه |
| Çelik yelek almanı, söylemiştim sana. | Open Subtitles | قلت لك ان عليك شراء سترة واقية من الرصاص |
| Telsizi yokmuş. Çelik yelek de giymemiş. | Open Subtitles | لكن لم يكن له جهاز اتصال ولم يلبس سترة واقية |
| Beş dakika içinde hareket ediyoruz. Herkes Çelik yelek giysin. | Open Subtitles | سنتحرك خلال خمس دقائق سترات واقية للجميع |
| Çelik yelek giyip giymediklerini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف إذا كانوا يرتدون سترات واقية |
| Çelik yelek ilk mermiyi durdurmuş. İkincisi kolundaki atardamara saplanmış. | Open Subtitles | أوقفت السترة المضادة للرصاص الرصاصة الأولى ولكن الثانية اخترقت الشريان الإبطي |
| Çelik yelek giydiğini biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعلمُ أنّه يرتدي سترةً واقية. |
| Çelik yelek firmasının hisselerini alayım. | Open Subtitles | ذكرني أن أشتري بعض الأسهم في كيفلر |
| Çelik yelek giymiş. | Open Subtitles | إنه يرتدي درع واق |
| Çelik yelek mi? | Open Subtitles | درع واقي ؟ |
| Çelik yelek giyiyor olacaksın. | Open Subtitles | وأنت سترتدي درعاً واقياً من الرصاص |
| - Çelik yelek giymiş miydi? | Open Subtitles | هل كان يرتدي سترة ضد الرصاص ؟ |
| Kendine bir Çelik yelek bul | Open Subtitles | اذهب واحصل على واقي من الرصاص |
| Çelik yelek falan giy bari. | Open Subtitles | ربما يجب عليك ارتداء الدروع الواقية للبدن. |
| Şanslıymış, Çelik yelek hayatını kurtarmış. | Open Subtitles | إنه محظوظ,الصدرية الواقية من الرصاص التي كان يرتديها أنقذت حياتة |
| Sonunda sana zarar verecekler senden artık Çelik yelek giymeni ve zırhlı araçla seyahat etmeni rica ediyorum.. | Open Subtitles | سوف يؤذوك فى نهاية المطاف أنا أطلب منك أن تبدأ برتداء سترة مضادة للرصاص |