| Tabi pek çok çevreci büyümenin iyi olduğunu söylemez, çünkü, lügatımızda, asfalt aslında iki kelimeden oluşur: suç atmak. | TED | بعض خبراء البيئة الآن لا يقرّرون أن النمو جيد. لأن، في معجمنا، الأسفلت هو عبارة عن كلمتين: وضع اللوم. |
| çevreci gruplar ve birkaç gelişmiş ülkenin protestoları devam ediyor. | Open Subtitles | الأحتجاجات مستمرة من قِبل الجماعات المحافظة على البيئة والدول النامية |
| Eminim ki hepiniz biliyorsunuz, bu tarımsal ve çevreci topluluklar arasında kayda değer anlaşmazlıklara yol açtı. | TED | وانا متاكد ان جميعكم يعلم ان هذا يسبب العديد من الصراعات بين المجتمعات البيئية والزراعية |
| Dürüst olmak gerekirse, çevreci bakış açısıyla, karides çiftlikleri doğaya son derece zararlı. | TED | مزارع الجمبري هي آفة على الأرض ، بصراحة ، من وجهة نظر بيئية. |
| Mimarlar daha çevreci, daha akıllı ve daha rahat binaları yapmayı zaten biliyorlar. | TED | يعرف المهندسون مسبقا كيف يبنون بنايات صديقة للبيئة أكثر ذكاء وأسهل في الاستخدام. |
| Çin'in çevreci hareketlerinin başlangıcına bizzat tanıklık ettim, o sırada 2011'de, Çin'de alan çalışması yapan bir doktora öğrencisiydim. | TED | لقد شهدت بداية التطور البيئي في الصين عندما كنت طالبة دكتوراه أقوم بالعمل الميداني في الصين عام 2011. |
| senin gibi radikal bir çevreci için tüm bu gece seni tatmin etmiş olmalı. | Open Subtitles | بالنسبة لشخص متطرف بيئي مثلك لابد أنكِ حصلتي على متبرع بالبظر |
| Lisedeki bu tecrübeler, beni bugün olduğum çevreci yaptı. | TED | وهذه التجارب في المدرسة الثانوية جعلت مني المحافظ على البيئة الذي أنا عليه اليوم. |
| 5 yıl önce Küresel Çevre Örgütü'nün CEO'su olarak atandım ama ben bir doğacı veya çevreci aktivisti değilim. | TED | قبل خمسة أعوام، عينتُ كمديرة تنفيذية لمنشأة البيئة العالمية/ GEF ولكنني لستُ من دعاة حماية الطبيعة ولستُ ناشطة بيئية. |
| Ve çevreci grupların, kendisinin alternatif enerji kaynaklarını desteklemediğine dair eleştirilere cevap verecek. | Open Subtitles | أملا فى محاربة الانتقادات المكثفة من جانب جماعات حماية البيئة الذين لايدعمون حركات تطور بدائل الوقود |
| Ve şu şekilde açıklanabilir: Başkan, bağış yapan şirketleri; bu çevreci duruşuyla; | Open Subtitles | في ما لا يمكن وصفه سوى بانقلاب سياسي الرئيس قد عزل الشركات المتبرعة بموقف لحماية البيئة |
| çevreci hareketler, iklim değişikliğinin en çok vurduğu ulusların nüfusunun büyük çoğunluğunun siyah ve kahverengi tenli insanlar olduğuna işaret etmede daha iyi hale geldiler. | TED | لقد تحسنت الحركة البيئية في توضيح أن الشعوب الأكثر تأثرًا بتغير المناخ هي التي يسكنها السود بشكل أساسي. |
| Jefforsan'dan beri, Amerika'daki çevreci akımı tarihsel olarak şehir karşıtı bir hareketti. | TED | الحركة البيئية في أمريكا كانت تاريخيا حركة مضادة للمدن من جيفرسون وما بعده. |
| ve sonra, Amerika'daki çevreci akımı, klasik bir kırsala dönüş destekleyen bir akım oldu. | TED | ومن ثم الحركة الأمريكية البيئية قد كانت حركة أركاديان كلاسيكيا. |
| çevreci bir grup ormana dağıtarak yasadışı oduncuları izlemek için... | Open Subtitles | مجموعة بيئية قامت بالتبرع بهم لأجل قريتنا كي ننشرهم عبر الأدغال |
| Vergi koduyla hâlihazırda çevreci ulaşımı ve çevreci binaları destekliyoruz. | TED | نحن بالفعل نستخدم قانون الضرائب لأجل تشجيع النقل الملائم للبيئة والسكن الملائم للبيئة. |
| İşte size yaratıcılığı kullanarak içinde olduğum, halkı daha çevreci düşünmeye esinleyen bir parça. | TED | هذه إحداها، مبادرة مني استخدمت الابداع لتحفيز الناس ليكونوا أصدقاء للبيئة |
| Sadece mekanı biraz dağıt, böylece çevreci arkadaşımız bizim kafa bulunacak tipler olmadığımızı anlasın. | Open Subtitles | فقط خرب المكان قليلا حتى يعلم الخبير البيئي أننا لسنا ذلك النوع من الناس الذي تعبث معهم |
| Araştırmada burada çevreci bir oluşumdan bahsediyor mu? | Open Subtitles | هل هناك بحث يشير عن وجود أخصائي بيئي هنا؟ |
| Bende gerçekten onun çadırında olmak isterdim, bir çevreci olarak değil, bir belgeselci olarak. | Open Subtitles | أود ايضا في ان اقف في صف الدفاع عنه ليس كعالم بيئة بل كصانع افلام |
| Kendine çevreci mi diyorsun? Gidip bir kaç kunduzu sopala. | Open Subtitles | انت تسمى نفسك متخصص فى البيئه اذهب اسس نادى لبعض القنادس |
| Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçiler bile tüm dünyayı uçakla gezmeye devam edip et ve süt ürünleri tüketiyorlar. | TED | فحتى معظم علماء المناخ والسياسيين المهتمين بالبيئة يستمرون في السفر حول العالم ليأكلوا اللحم ومنتجات الألبان. |
| Sence bir kurtun daha çevreci olması gerekmez mi? | Open Subtitles | أنت تَعتقدُ a ذئب سَيَكُونُ أكثرَ بيئياً ضمير. |
| Bu projenin bir halkla ilişkiler faciası olduğunu biliyorsundur ama şimdi, bu çevreci sersemlerin sömüreceği yepyeni bir bakış açısı getirdin olaya. | Open Subtitles | أنا واثق أنك تعلم أن هذا المشروع بمثابة كارثة للعلاقات العامة لكنك الآن أضفت له زاوية جديدة ليستغلنا بها هؤلاء الملاعين محبي الأشجار |
| Yine bir çevreci. | Open Subtitles | عامل آخر من اجل الحفاظ على الطبيعه |
| Bazen eski çevreci arkadaşlarla karşılaşıyorum ve yönettiğim şirketi görüp dehşete düşüyorlar. | Open Subtitles | عندما ذهبت الي اصداقائي البيئيين اصبح معظمهم مرعوبين من نوعية الشركات التي اتابعها هذه الايام |