| Ve bu günümüzde çevrimiçi sorunların üç ana kaynağından biri. | TED | وهذا احد المصادر الثلاثة الاساسية لمشاكل التواجد على الانترنت اليوم. |
| Böylesine bir çevrimiçi evrende yaşıyordum, kendi dünya görüşüm bana geri yansıtılıyordu. | TED | كنت أعيش في عالم علي الانترنت والذي عكس نظرتي للعالم مرة أخرى |
| Eleştirilere karşı beni savunması için yaptığım çevrimiçi bir avatar. | Open Subtitles | الشعار الذي لايمل الذي أنشئته عبر الانترنت لكي يدحض الانتقادات |
| Son rakamlara göre, bildiğim kadarıyla 48 farklı çevrimiçi pazar var. | TED | عند آخر إحصاء، كان هناك 48 سوق على الإنترنت مختلف أعرفها. |
| İş beni sırf bir günde 5 milyon artırmaya isabet eden bir çevrimiçi sunucuya koyunca, evet, aynen öyle. | Open Subtitles | حسناً، عندما يضعني العمل أمام خدمة الإنترنت لأعالج 5 ملايين من عروض المزادات الشبكية في اليوم، أجل، إنني كذلك |
| çevrimiçi olarak hemencecik seni kabul ederler. | Open Subtitles | اذا كنت اونلاين على الانترنت لكنتي تعرفتي علي فورا |
| 3 gün içinde tekrar çevrimiçi (online) oldunuz. Sunucuları nereden tedarik ettiniz? | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيام،عدتم للعمل مجددا على الانترنت من أين تحصلتم على السيرفرات؟ |
| Ve sizin filtre baloncuğu sizin kişisel çevrimiçi yaşadığınız özel evrensel bilginizdir. | TED | وفقاعتك المرشحة هي عالم المعلومات الفريد الخاص بك الذي تعيش فيه على الانترنت. |
| çevrimiçi yaşam. İşte bu kanaatimce olası bir vizyon. | TED | الحياة على الانترنت ,لذا انا اعتقد انه رؤية ممكنة |
| Eğer çevrimiçi dünyada gerçekten neler olduğuna bakarsak, saldırganları temel alarak saldırıları gruplandırabiliriz. | TED | اذا القينا نظرة على ما يحدث فعلا في عالم الانترنت, يمكننا تصنيف الهجمات على اساس المهاجمين |
| Buradaki gibi, Ukrayna, Kiev şehrinden Bay Dimitry Golubov. Ve çevrimiçi suçluları suça iten | TED | على سبيل المثال لدينا السيد ديميتي جولابوف من مدينة كايف في اوكرانيا. ودوافع مجرمي الانترنت |
| Çok fazla, gerçekten çok çok fazla para kazanmak için çevrimiçi saldırıları kullanıyorlar. | TED | يستخدمون هجمات الانترنت لجني الكثير من المال, الكثير والكثير منه. |
| İfadeler oluşturuyorsun ve diğer oyuncular çevrimiçi olarak onları çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أنت تبتكر عبارات و اللاعبين الآخرين عبر الإنترنت يُحاولون فك شفرتهم |
| çevrimiçi olarak gönderdiğiniz bir şey için birkaç sorumuz vardı. | Open Subtitles | لدينا بضعة أسئلة حول شيء كنت قد نشرته على الإنترنت |
| Bunu çevrimiçi laboravatuvar kullanarak ve bilgisayarın gücü kullanarak çevrimiçi laboratuvarlar yaparak yapabiliriz. | TED | استطعنا فعل ذلك من خلال مختبرات الانترنت واستغلال قوى الحاسب لبناء تلك المختبرات على الإنترنت. |
| Fakat en endişe verici şey, suç gruplarının çevrimiçi olması ve siber alanı kolonize etmeye başlaması. | TED | لكن الأكثر قلقا هو العصابات الإجرامية التي تعمل في الإنترنت وبدأت تحتله. |
| Bütün eğitmenlerin çizelgelerini çevrimiçi bir takvime koydum. | Open Subtitles | وضعت كل جدول المدربين في تقويم مشترك اونلاين |
| Neden söz ettiğini anlamıyorum, çevrimiçi bile değilim. | Open Subtitles | لا اعلم عما تتحدثين انا لست متصل بالانترنت حتى |
| Ben çevrimiçi miyim bakacaksın. Sonra kişiler menüsünden beni seçeceksin. | Open Subtitles | تأكد من أني متصلة, ثم أخترني من قائمة الأسماء |
| Pekala biz oyunlaştırma tekniğini öğrenmeye uyguladık ve bu çevrimiçi laboratuvar inşa edebiliriz. | TED | فنحن قمنا بتطبيق هذا التفاعل مع الألعاب الى تقنيات التعليم. واستطعنا بناء تلك المختبرات التجريبية على الأنترنت. |
| Genisys, çevrimiçi olur olmaz otomatik güncelleme yapacak. | Open Subtitles | "جينسيس" يتحدّث تلقائياً مادام متصلاً بالأنترنت. |
| Ve böylece gerçekten çevrimiçi yayınlayabileceğiniz dijital bir fotoğraf koleksiyonu yaratıyorsunuz. | TED | وما يحدث هو أنك في الواقع تصنع مجموعة رقمية من الصور الشمسية يمكنك بعد ذلك وضعها على النت. |
| Bir çok örgüt böyle çevrimiçi dersleri tüm dünyadaki milyonlarca öğrenciye bedava sunmakta. | TED | عدة منظمات تقدم هذه المقررات الدراسية على شبكة الانترنت لملايين الطلاب من جميع أنحاء العالم، مجاناً |
| Söylemek istediğim, umarim bu dijital ortamda onların sanat eserlerine adil davranır ve eserleri çevrimiçi olarak düzgün biçimde temsil ederiz. | TED | أقصد، أتوسم في هذه الوسيلة الرقمية أن تعيد الإعتبار لأعمالهم وتعرضها بشكل مناسب على الأنترنيت. |
| Sadece "Bu resmi sevdim" diyorsun ve çevre içi paylaşıyorsun... çevrimiçi. | Open Subtitles | تقول فقط ، أحب هذه الصورة و تشاركها فورا على الشبكة |
| Bağlı olduğu sistem, çevrimiçi olarak kaydedildiyse IP adresine ulaşabiliriz. | Open Subtitles | ان كانت موصولة بالانترنت يمكننا معرفة عنوان الايبي |