| Eğer çiçeğini yiyeceksen çiçekli bir pasta vermenin ne mantığı var? | Open Subtitles | ما المغزى من احضار كعكة عليها زهرة اذا كنت ستأكلي الزهرة؟ |
| Şimdi de size Congo Bongo'nun en güzel çiçeğini sunuyoruz... | Open Subtitles | نقدم لكم الآن زهرة الكونغو بونجو الأكثر جمالاً |
| Aslına bakarsan Dendrobium Spectabile çiçeğini açması için vazoya koydum. | Open Subtitles | في الواقع زهرة الأوركيدة بدأت تتحول لبرعم. |
| Seni insan yapan şey bu. Kızıl çiçeğini çağırabilir ve kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | هذا ما يجعلك بشراً يمكنك أن تصنع الزهرة الحمراء و تتحكم بها |
| Peygamber çiçeğini sevdiğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد ذكرتي أنكِ تحبي أزهار القنطريون العنبري |
| çiçeğini seçtiğin zaman, hiçbir şeyin yoluna çıkmasına izin vermemen. | Open Subtitles | كيف أنك حين تجدين زهرتك فلن تسمحي لأي شيء أن يحول بينكما |
| O zaman saçlı sakallı hanımeli çiçeğini bana sonra anlatabilirsin. Hadi gidip yaban mersinli tatlı yiyelim. | Open Subtitles | إذا يمكنك إخباري عن زهرة العسل المشعرة فيما بعد |
| Ego çiçeğini suladığıma göre şimdi gidebilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع الذهاب الآن بعدما سقيت زهرة غرورك؟ |
| Ekinoks çiçeğini alırsam insanları yeniden canlandırabilirim. | Open Subtitles | إن حصلتُ على زهرة الاعتدال ساقدر على إعادة الموتى |
| Şimdi de size Congo Bongo'nun en güzel çiçeğini sunuyoruz... | Open Subtitles | الآن نقدّم الأكثر جمالا زهرة الكونغو بونجو... |
| Şu çöl çiçeğini inceleyelim. | Open Subtitles | دعينا نتحقق من هذا يا زهرة الصحراء |
| Kızını, ay kadar solgun, yıldızlar kadar güzel olan kırılgan çiçeğini. | Open Subtitles | ابنته، زهرة رقيقة، بيضاء كبياض القمر، |
| Zaten bu da hayat çiçeğini temsil etmenin bir başka yoludur. | Open Subtitles | التي تمثل زهرة الحياة ولكن بصورة أخرى. |
| Mısır diyarı, nilüfer çiçeğini hiç kurumadığı için severdi. | Open Subtitles | عشقت "مصر" زهرة اللوتس لأنها لا تموت أبداً |
| Gençliğinizin çiçeğini harcamanız için, | Open Subtitles | بالنسبة لك لتقضي وقت زهرة شبابك، |
| Yeni gibi. çiçeğini suya koy. | Open Subtitles | ها هي، تماماً كأنها جديدة حسناً، إسقي الزهرة |
| İşte. Yeni gibi. çiçeğini suya koy. | Open Subtitles | ها هي، تماماً كأنها جديدة حسناً، إسقي الزهرة |
| O nadide İngiliz çiçeğini bir sapkının ellerine mi bırakacaksın? | Open Subtitles | أتترك هذه الزهرة الإنكليزية الحساسة لتتلطخ بواسطة مختل اجتماعيا؟ |
| Kötülük, kültürümüzün ve mirasımızın çiçeğini koparmadan onu kökünden söküp atmak niyetindeyiz. | Open Subtitles | وديننا العتيق! سنقطع الشر من جذوره قبل أن يقطف أزهار ثقافتنا وتراثنا. |
| Sevgili Emma, portakal çiçeğini koklamak isteyip inatla elma ağacının altında bekliyorsunuz. | Open Subtitles | عزيزتي إيما، أنتِ تقفين بصرامة تحت شجرة التفاح، تتمنين شم رائحة أزهار البرتقال |
| Kopar şu çiçeğini de dünyaya geri dönelim. | Open Subtitles | التقطي زهرتك الان ثم نرجع بعدها الى الأرض |
| Dini Bilinç Kilisesi'nin bu çiçeğini alın. | Open Subtitles | مرحباً. نود اعطاءك هذه الزهرةِ مِنْ كنيسة الوعي الدينيةِ. |
| Marc'ın yakasındaki... ..inci çiçeğini gördükten sonra aklıma Melissa'nın tırnağında bulduğumuz kanıt geldi. | Open Subtitles | بعد ما رأيت زنبق الوادي زهرة العروة على (مارك)، عدت لتتبع الدليل الذي (وجدناتحتأظافر(ميليسا، |
| çiçeğini rüyanda görürsün, hem de kocaman bir bahçe dolusu. | Open Subtitles | ثم يمكنك أن تحلمي بها وتحلمي بحديقة كاملة |