| Bu sabah erken kalktım, bu yaban çileklerini sizin için topladım. | Open Subtitles | لقد استيقظت مبكراً هذا الصباح, قطفت هذه الفراولة البرية لك |
| Arkamdan işler çevirip, başka birilerinin çileklerini mi alıyorsun? | Open Subtitles | انك تذهبى لشراء الفراولة من شخص آخرِ؟ |
| Tamam. Babamın çileklerini yoğurt denen şu İsveç karışımına ekleyeceğim. | Open Subtitles | انا سأخلط الفراولة بالبن السويدى |
| - Yaban çileklerini çok severim! - Tahmin etmiştim. | Open Subtitles | أحب الفراولة البرية إعتقدت هذا |
| İngiliz çileklerini çok sever. | Open Subtitles | إنه متحيز إلى الفراولة البريطانية |