| Gerçek şu ki, eğer çocukları izlerseniz, onların birşeyleri depolama olayını çizgisel olarak düşünmediklerini görürsünüz. | TED | والحقيقة هي في الواقع عند مشاهدة الأطفال ، الأطفال لا يفكرون في الأشياء مثل الخزانات بصورة خطية. |
| Boynunun üst kısmında 2.5 cm genişliğinde çizgisel bir iz var. | Open Subtitles | هناك علامة خطية عرضها 2.5 سنتيمتر تقع بشكل أفقي في أعلى العنق |
| Kuantum fizikçileri bizlerin zamanı çizgisel bir doğrultuda değil daha çok bir yanılsama olarak deneyimlediğimizi kabul ediyor. | Open Subtitles | فيزيائيي الكم يفترضون أن الطريقة التي نعيش بها الوقت هي وهم و أن الوقت لا يمضي بصورة خطية |
| Üç ana tip iletişim biçimi vardır: Konuşma, jest -- işaret diline benzer şeyler -- ve çizgisel iletişim. | TED | يوجد ثلاثة أنواع رئيسية للتواصل، المنطوقة والإيمائية - مثل لغة الإشارة - والتي تعتمد على الرسوم والأشكال. |
| Eğer zaman çizgisel akmıyorsa evet. | Open Subtitles | بالتأكيد، ما لم يكن الوقت خطياً |
| - Kuantum seviyesinde zaman, çizgisel değildir. | Open Subtitles | على المقياس الكمّى الوقت ليس خطياً |
| Senin kıçını çizgisel yaparım. | Open Subtitles | سأجعل مؤخرتك خطية |