| Yüzüğü yokmuş, o yüzden annemin parmağına keçeli kalemle bir tane çizmiş. | Open Subtitles | لم يكن لديه خاتم لذا رسم خاتما على اصبعها بواسطة قلم تخطيط |
| Bir filmin yapım aşamasında bir animatör bir karakterin kaşını kalkık çizmiş ve bu karaktere yaramaz bir hava katmış. | TED | في أحد المرات رسم رسام شخصية . بحاجبين مقوسين يوحيان بالشر. |
| Ally ailemizin resmini çizmiş ve bunu fırının üstüne koymak istiyor. | Open Subtitles | رسمت ألي صورة لعائلتِنا وهي تريد وضعه على الثلاجة |
| Beraber son gecelerinde, kız sevgilisinin gölgesi çizmiş, böylece beraber oldukları son anlarda sevgilisinin nasıl göründüğünü hep hatırlayabilecekmiş. | Open Subtitles | لذا في آخر ليلة لهما معا قد رسمت من خطوط ظل حبيبها حتى تستطيع تذكر كيف كان في آخر اللحظات الذي هم فيه الآن |
| - Çizilmiş gibi görünüyor. - Evet. Şırınga çizmiş gibi. | Open Subtitles | يبدو أنه خدش نعم ، من إبرة حقن تحت الجلد |
| - Serserinin altı yaşındaki oğlu çizmiş o resmi. | Open Subtitles | مدمنة المخدرات كانت بعمر الـ 6 سنوات ولقد رسمتها |
| Bu neşeli, genç figürü kim çizmiş diye merak ettim | TED | وبعدها فكرت، حسنا ، من رسم هذا الشكل الممتع و النَّضِر؟ |
| Ailenin kişisel manevi danışmanı, hastalarına başarısızlıklarını hatırlatmak ve onları manevi gelişime teşvik etmek için o resmi kitaba çizmiş olabilir. | TED | على الأرجح، رسم المستشار الروحي الخاص بالعائلة هذه الصورة في الكتاب لتذكير عملائه بإخفاقاتهم وتشجيع نموهم الروحي. |
| Ve evet, görüyoruz ki ressam birkaç çizgi ve şekil çizmiş ve onları sarı bir arka fon üstüne serpiştirmiş. | TED | ونعم، بإمكاننا أن نرى أن الفنان قد رسم بعض الخطوط والأشكال وألقاها كيفما اتفق على خلفية صفراء |
| Lady Bird'ünüze bıyık ve sakal çizmiş olsa siz ne hissedersiniz? | Open Subtitles | مثلي مثلاً ثم رسم شارباً ولحية على وجه طائركم الجميل |
| Lady Bird'ünüze bıyık ve sakal çizmiş olsa siz ne hissedersiniz? | Open Subtitles | مثلي مثلاً ثم رسم شارباً ولحية على وجه طائركم الجميل |
| Bunu kim çizdiyse doğru çizmiş. | Open Subtitles | أياً كان من رسم هذه رسمها بالشكل الصحيح بالضبط |
| O yüzden bunu geri aldım, ama kız üstüne çiçekler çizmiş. | Open Subtitles | ,فاستعدت هذه لكنها كانت قد رسمت زهورا عليها |
| Senin resmini çizmiş. Resmini çizmiş ama sen gelmedin. | Open Subtitles | لقد رسمت لك صورة، لقد رسمتك وأنت لم تأتى |
| Çünkü Norman Rockwell bunu dişleriyle çizmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لأن هذا يبدو مثل نورمان روكويل رسمت تكنولوجيا المعلومات مع أسنانه. |
| Onu arabamı çizmiş gibi geberteceğim. | Open Subtitles | ! سأطلق النار على تلك العاهرة وسيكون الأمر كما لو أنه مجرد خدش بسيط في سيارتي |
| - Serserinin altı yaşındaki oğlu çizmiş o resmi. | Open Subtitles | مدمنة المخدرات كانت بعمر الـ 6 سنوات ولقد رسمتها |
| Hatta kendisi bu tablonun dört farklı versiyonunu çizmiş, iskambil kağıtlarından ev yapan farklı cocuklar, her biri konsantre olmuş. | TED | وفي الحقيقة، قام برسم أربع إصدارات من هذه اللوحة أولاد مختلفين يبنون البيوت من البطاقات، كلها مركزة |
| Birisi çizmiş. | Open Subtitles | إنّه ليس جزءاً من الكتاب، لقد رسمه شخص ما |
| o çocuğun görsel düşünen biri olduğunu farkedebilirsiniz, resimleri perspektifle çizmiş.. Şimdi size | TED | قد تلاحظون أن هذا أو ذلك الطفل سيكون مفكر بطريقة الصور , يرسم ويأخذ بعين الإعتبار زاوية المنظور . |
| Yani kolunu biraz çizmiş ama sadece biraz korkmuş. | Open Subtitles | أعني، لقد خدشت ذراعها قليلاً، لكنّها في الغالب مذعورة فحسب |
| Bunu pek çok kez çizmiş görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنّها رسمته كثيرا |
| Orada yaşarken çizmiş. | Open Subtitles | هناك ثلاث لوحات أظنه رسمها عندما زار المكان |
| Bu birinin burnuna tornavida sokup içinde daireler çizmiş gibi bir şey. | Open Subtitles | أعني، هذا يبدو مثل شخص ما وضع مفكاً في أنفها وبدأ بتدويره في حلقة مفرغة. |
| 19 yaşındaymışsın. Ölümümün yasını tutarken çizmiş seni. | Open Subtitles | إنها رسمةً لك بعمر 19 تبكين على موتي |
| Gabriel eli kitaplı bir kadın resmi çizmiş. | Open Subtitles | لقد رسمَ (غاربيل) صورةَ امرأة تحمل كتاباً |