"çok istiyordum" - Traduction Turc en Arabe

• كنت أتطلع
• كنت اتطلع
• كنت أتوق
• كنت أرغب
• كنت اتوق
• أرغب بشدة في
• أردتُ حقاً
• أردت بشدة
• أردت حقاً
• أتطلع لأن

Yani, senin icabına yavaşça bakmayı çok istiyordum, ama şimdi?
و سئ جدا أيضا , لقد كنت أتطلع الي هزيمتك ببطئ

4.6 ortalaması olduğu hâlde başvuru formunu bariz eser hırsızlığı yaparak hazırlayan gençle konuşmayı çok istiyordum.
لقد كنت أتطلع لمقابلة الفتى الحاصل على معدل 4.6 الذي سرق بشكل واضح مقال التقديم

Başbakanın bana saksafon çekmesini çok istiyordum.
كنت اتطلع بشوق... ...ان اطلب من رئيسة الوزراء ان تمص قضيبي

Ama onu o kadar çok istiyordum ki, önemsemedim bile.
ولكني كنت أتوق لمضاجعته بشدة، لدرجة أنّني لم أعبأ بالأمر.

Ama bunu gerçekten çok istiyordum.
لكنني كنت أرغب بذلك حقّاً

Ah, onunla görüşmeyi çok istiyordum.
لقد كنت اتوق لرؤيته

Bana ait muhbirim olmasını çok istiyordum.
أنا فقط أرغب بشدة في أن يكون لي مخبر

Orada olmayı cidden çok istiyordum. Benim için oldukça zor zamanlardı.
أردتُ حقاً أن أكون هناك ذلك الوقت كان صعبٌ عليّ

Bu yürüyüşten korkuyordum çünkü bunun bir parçası olmayı çok istiyordum.
كنت أخاف من هذا الموكب لأنني أردت بشدة أن أكون جزئًا منه

çok istiyordum, gerçekten. Ama Koç Beiste'in sana yaptığından sonra--
لقد أردت , حقاً , لكن بعدما عملته لك المدربه

Beşinci kocan olmayı gerçekten çok istiyordum.
أنا حقا أتطلع لأن أكون الزوج رقم خمسه

Gerçekten seninle vakit geçirmeyi çok istiyordum.
كنت أتطلع فعلاً لقضاء بعض الوقت معكِ

Bu karşılaşmayı onunla izlemeyi çok istiyordum.
كنت أتطلع لمشاهدة المعركة معه الليلة.

Gerçekten sizinle çalışmayı çok istiyordum.
لقد كنت اتطلع للعمل معك

Onunla tanışmayı çok istiyordum.
كنت اتطلع الى لقائها.

Geldiğin için sağ ol, evlat. Seninle zaman geçirmeyi çok istiyordum, gerçekten. Önemli değil.
شكراً لقدومك, كنت أتوق لقضاء بعض الوقتِ معك , يابني

O uçağa binmeyi çok istiyordum.
تباً ! كنت أتوق لركوب تلك الطائرة

Bunu gerçekten çok istiyordum.
أنا كنت أرغب بهذا فعلآ

çok istiyordum.
كنت أرغب في ذلك.

Bu işi çok istiyordum.
لم أرغب بشدة في الوظيفة.

Will'e otobüse binerken eşlik etmeyi çok istiyordum.
(اللعنة أردتُ حقاً أن أرى (ويل وهو يركب الحافلة

Bu rolü çok istiyordum.
أردت بشدة القيام بدور البطولة

Birayı bilmem ama yük trenine binmeyi çok istiyordum.
لم أكن أعرف عن شي حول البيرة لكن أردت حقاً ركوب قطار البضائع