| Elimizde bir evsiz ve çok mühim bir soru var. | Open Subtitles | هذا يؤدي بنا إلى المتشرد وإلى سؤال مهم جداً |
| İşte bu yüzden bu iş benim için çok mühim. | Open Subtitles | عشان كده ده حدث مهم جداً بالنسبة لى |
| Bu çalışma benim için çok mühim. | Open Subtitles | هذا العمل مهم جداً بالنسبة لي. |
| Bundan kimseye bahsetmemen çok mühim. | Open Subtitles | من المهم جداً ألا تُخبري أحد بهذا الأمر |
| Jerry buraya geldiğinde ilk izlenimimizin iyi olması çok mühim, tamam mı? | Open Subtitles | عندما يصل (جيري) الي هنا من المهم جداً ترك اول انطباع جيد ، حسناً؟ |
| çok mühim bir rol, gerçi tek bir repliğin var, ne olduğunu anlamışsındır. | Open Subtitles | إنه دور هام للغاية مع أنك ستقولين جملة واحدة فقط، وأظنك تعرفينها. |
| Benim için çok mühim. | Open Subtitles | الأمر مهم جدا بالنسبة لي. |
| Aslında su çok mühim bir element. | TED | لذا، المياه جانب مهم جداً. |
| İşte buradayız. çok mühim mektuplar. | Open Subtitles | هذا مهم جداً يا صديق , خطابات |
| İşte buradayız. çok mühim mektuplar. | Open Subtitles | هذا مهم جداً يا صديق , خطابات |
| Tanrım, bence bu çok mühim bir bilgi. | Open Subtitles | الله، أعتقد أن ذلك مهم جداً. |
| Tanrım, bence bu çok mühim bir bilgi. | Open Subtitles | الله، أعتقد أن ذلك مهم جداً. |
| Steven sana çok mühim bir şey söylemek istiyoruz fakat bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini seni hâlâ sevdiğimizi ve biricik oğlumuz-- | Open Subtitles | (ستيفن) نريد أن نخبرك شيء مهم جداً لكن أريدك أن تفهم بأنه لا يغير أيّ شيء |
| çok mühim bir mesele bu Diane. İşin içinde senin de bildiğin bir şey var ve daha fazla bir şey söylemeye lüzum görmüyorum. | Open Subtitles | هذا مهم جداً يا (ديان) ويشمل أمراً تعرفين بشأنه |
| Sabrını koruyabilmen çok mühim. | Open Subtitles | من المهم جداً أن تكوني صبورة، |
| çok mühim bir iş yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل هام للغاية. |
| Bu iş çok mühim Eva. | Open Subtitles | إن الأمر مهم جدا, (إيفا). |