| Neyse canım. Ben hallederim. çok meşgulsün. | Open Subtitles | حسناً، إسمع استطيع أن أقوم بهذا نفسي أنت مشغول جداً |
| Vasiyet imzalamakla ve onu kullanmak yerine flört etmekle çok meşgulsün. | Open Subtitles | أنت مشغول جداً بتوقيع وصاياك والتغزّل بالحل، عوض استغلالها |
| "çok meşgulsün diye söylemedim." falan dediğimi duyarsa birisine evde ortalık karışır. | Open Subtitles | لن أكون مشهورة بمنزلنا لو أخبرت شخصاً بأنها مشغولة جداً لكيّ تستمع إليهم. |
| Biliyorum çok çok meşgulsün. | Open Subtitles | ...لرؤيتي. أعلم أنكِ أعلم أنكِ مشغولة جداً |
| Başyapıtlarına bakmakla çok meşgulsün. Ama gerçek bile değiller! | Open Subtitles | فأنت مشغول للغاية بالتحديق في تحف فنية، ليست أصلية حتى |
| Biliyorum, çok, çok meşgulsün ama, konuk oyuncu olma şansın var mı? | Open Subtitles | الان , أنا أعلم بأنكي مشغولة جدا جدا لكن هل لديكي فرصة بأن تأتي كضيف للمسلسل ؟ |
| Bir iş kurmaya çalışmak için çok meşgulsün birlikte hiç vakit geçiremedik. | Open Subtitles | لقد كنت مشغولاً جداً في بناء أعمالك التجارية ونحن لم نقض أي وقت معاً |
| Hayatında çok drama var, anneni aramakla çok meşgulsün. | Open Subtitles | ثمة الكثير من الأمور تحدث و أنك مشغولة بالبحث عن أمى |
| Baksana, şimdi çok meşgulsün. Ne zaman konuşabiliriz? | Open Subtitles | أعلم أنك مشغول حالياً، متى نستطيع التحدث؟ |
| Biliyorum çok meşgulsün ama boş zamanını beklersem asla konuşamayacağız. | Open Subtitles | أعلم أنك مشغول جداً لكن إن انتظرت حتى يكون لديك وقت فراغ لن تتسنى لنا فرصة للحديث |
| Diğerlerini korumakla çok meşgulsün. | Open Subtitles | أنت مشغول جداً في حماية الأناس الأخرين |
| Son zamanlarda çok meşgulsün. | Open Subtitles | يبدو أنّك مشغول جداً في الآونة الأخيرة |
| çok meşgulsün. | Open Subtitles | إنكِ مشغولة جداً لكن لديّ مشكلةٌ أيضاً |
| Kesinlikle, evet. çok meşgulsün. | Open Subtitles | بالتأكيد، أنتى مشغولة جداً |
| Sen çok meşgulsün sadece. | Open Subtitles | أنت كنت مشغولة جداً |
| Bekle biraz, bırak tahmin edeyim şu an bir arkadaş için çok meşgulsün. | Open Subtitles | مهلاً، دعني أخمن إنك مشغول للغاية عن أن تحظى بصحبة الآن |
| Eminim çok meşgulsün. | Open Subtitles | حسناً ، انا متأكد انك مشغول للغاية |
| çok meşgulsün. | Open Subtitles | إنه مشغول للغاية |
| Seni hiç göremiyorum, çok meşgulsün. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيتك مؤحرا ، أنت مشغولة جدا |
| - Sen çok meşgulsün. - Hayır, sen. | Open Subtitles | أنت مشغولة جدا بل أنت |
| Sen son zamanlarda popülerlerin partilerine gitmekle çok meşgulsün... | Open Subtitles | لقد كنت مشغولاً في الذهاب لحفلاتالشعبيينمؤخرأً... |
| Pazar günleri kiliseyle falan çok meşgulsün biliyorum bu yüzden geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | أعرف أنك مشغولة يوم الأحد مع الكنيسة وكل شيء فشكراً على قدومك. |
| Anlaşılan çok meşgulsün... | Open Subtitles | يبدو أنكِ مشغولة لذا |