| Son dakikada bir işim çıktı, o ise çoktan oraya varmıştı. | Open Subtitles | في آخر لحظة، ألغيت الأمر، بعدما هي وصلت إلى هناك بالفعل. |
| Ama ne zaman dosya bir tarafa yönelse siz çoktan oraya gitmişsiniz gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لكنني بدأت أشعر مثل كل مرة ،عندما تتجه القضية لمكان ما.. تكونون هناك بالفعل |
| çoktan oraya varmış olmalıydık. Alice beni çiğ çiğ yiyecek. | Open Subtitles | كنا يجب أن نكون هناك بالفعل أليس ستأكلني حيا |
| Bence o çoktan oraya gitti. | Open Subtitles | اعتقد انه ربما يكون هناك بالفعل |
| Bence o çoktan oraya gitti. | Open Subtitles | اعتقد انه ربما يكون هناك بالفعل |
| Ama kan emiciler çoktan oraya varmıştı. | Open Subtitles | لكن (الآكلون) كانوا هناك بالفعل ينتظرون |
| Rhonda bizi gördü, çoktan oraya varmıştı. | Open Subtitles | رأتنا (روندا). كانت هناك بالفعل |