| çubuklarla şu molekülleri ye, ben şu etoburları yemeden önce. | Open Subtitles | أنت ستتناول قطع بسيطة بالعصي قبل أن أتناول أنا المفترس الصغير |
| Ya da ilahiler söyleyip dans edebiliriz, çıplak ve çubuklarla. | Open Subtitles | يمكننا الرقص والترنيم ونحن عراة بالعصي الحرق جيد |
| Bu çubuklarla sinek yakalayabilen adam... her şeyi başarabilir. | Open Subtitles | من يمسك ذبابة بالعصي... يمكنه فعل أي شيء... |
| Bu akşam çubuklarla yemek yemeyi planlıyor musun? | Open Subtitles | اذا كنتي تخططين لإستخدام عيدان الطعام الليله.. |
| Tahta çubuklarla akupunktur yaptım ona. | Open Subtitles | لكن فعلت يعطيه العلاج بالابر مع زوج من عيدان... |
| Sırtına ve kalçalarına demir çubuklarla vurmuşlardı. | Open Subtitles | يضربوها بقضبان حديدية على ظهرها وفخذيها. |
| Takviyelenerek sağlamlaştılmış çelik çubuklarla yapılmış. | Open Subtitles | لقد صُنعوا جميعاً بقضبان التعزيز الفولاذية |
| Bu şeye çubuklarla ve taşlarla vurdum. | Open Subtitles | لقد ضربة هذا الشيء بالعصي والحجارة |
| çubuklarla ilgili değil. | Open Subtitles | إنها ليست متعلقة بالعصي |
| Okuyan, yazan çubuklarla yemek yiyen, en değerli ipeklere bürünmüş. | Open Subtitles | يقرأون ويكتبون ويأكلون بالعصي |
| ÇırpıImış yumurtayı çubuklarla yedirerek mi? Öyle olsun. | Open Subtitles | بيض مخفوق مع عيدان الاكل ؟ |
| Elindeki çubuklarla mı ? | Open Subtitles | عيدان طعامك؟ |