| Komşum, harika bir kadındır. Dükkanı Öğleyin açar. | Open Subtitles | إنها جارتي وهي امرأة طيبة تفتح عند الظهيرة |
| Sammy Marchant her gün Öğleyin postayı getiriyordu. | Open Subtitles | يحضر سامي مارشنت الجوابات كل يوم في فترة الظهيرة |
| Öğleyin Paris'e bir uçak var. - O uçağa binmeliyiz. | Open Subtitles | يوجد رحلة طيران من ليبسون الى باريس فى الظهيرة نحن يجب ان نحصلها |
| Geri geldi. Öğleyin ayrılmam gerektiğini söyledi bana. | Open Subtitles | لقد رجع وأخبرني بأن علي الرحيل ظهراً |
| Sen bunu Öğleyin söyle de göreyim. Buna kargalar bile güler. | Open Subtitles | كررى ذلك ثانية عند الظهر ستقولينها لمؤخرة حصانى |
| Şimdi Jennifer'ı arayıp... Öğleyin ne yediğinizi söylemesini iste. | Open Subtitles | أريدك ان تتصلي بجنيفر ,و أريد منكي ان تخبريها لتقول لكي ماذا أكلتي على الغداء |
| - Öğleyin seks buluşması yapmak. | Open Subtitles | - تقابل الأشخاص بوسط النهار من أجل الجنس - |
| Öğleyin sıcaklık 30 dereceyi bulur. | Open Subtitles | ستصبح درجة الحرارة 85 درجة بحلول الظهيرة |
| Ben Noel Baba. Sizi yarın Öğleyin European Park"ın önünde bekliyorum. Hediyeler de olacak. | Open Subtitles | لو أنك تصدق بى فلتأخذ هديتك خارج البنك الأوروبى فى الظهيرة |
| Öğleyin Paris'e bir uçak var. - O uçağa binmeliyiz. | Open Subtitles | يوجد رحلة طيران من ليبسون الى باريس فى الظهيرة نحن يجب ان نحصلها |
| Maaşlar Öğleyin alınacakmış. | Open Subtitles | حسنا , الرواتب محددة الموعد لكييتمنقلهافيفترة الظهيرة. |
| Öğleyin limandaydık. Bütün gün bekledik. | Open Subtitles | لقد كنا في الميناء عند الظهيرة , لقد انتظرنا طوال اليوم |
| Öğleyin, kasabalılar gizemli bir ayin için bir araya gelirler. | Open Subtitles | في الظهيرة يجتمع أهل القرية لتأدية طقوس غامضة |
| Öğleyin bebeği çıkarmamı istiyorsan yok. | Open Subtitles | ليس إذا كنتِ تريدينني أخرج الرضيع من هنا بحلول الظهيرة. |
| Buluşma yeri; yarın Öğleyin Rus elçiliği önü cevaplarımızı almak için. | Open Subtitles | مكان اللقاء هو السفارة الروسية غدا عند الظهيرة للمطالبة بأجوبة |
| Öğleyin Los Angeles'a doğru yola çıkmış oluruz. | Open Subtitles | سنكون على الطريق في الظهيرة لنرجع الى لوس انجلوس |
| Öğleyin tohum ekeceğiz Çiy yağmış akşamlarda da. | Open Subtitles | ثم في وقت الظهيرة والعشية أيضاً |
| Geri geldi. Öğleyin ayrılmam gerektiğini söyledi bana. | Open Subtitles | لقد رجع وأخبرني بأن علي الرحيل ظهراً |
| Bir sonraki gösterisi yarın Öğleyin. | Open Subtitles | العرض القادم، غداً ظهراً |
| Öğleyin onunla bir veda yemeği yememi istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن أتناول غداء وداعي معه عند الظهر |
| Öğleyin mesela. Öğleyin herhangi bir şey içtiniz mi? | Open Subtitles | على الغداء مثلآ هل تناولتى أى شراب على الغداء؟ |
| - Öğleyin seks buluşması yapmak. | Open Subtitles | - تقابل الأشخاص بوسط النهار من أجل الجنس - |