| Ayrıca herhangi bir bilim öğretmenini nasıl iki kişilik çalıştıracağını göstereceğim. | TED | أيضاَ سأريكم كيف ستجعل أي مدرس علوم أكثر فعالية بأضعاف. |
| Çünkü benim dokuz yaşındaki oğlum, tarih konusunda öğretmenini eğitmek zorunda kalmıştı, kendi insanlığı konusunda öğretmenini eğitmek zorunda kaldı. | TED | لأن ولدي ذا التسع سنوات قام بتدريس معلمته عن تاريخه، قام بتدريس معلمته حول الإنسانية. |
| Aileni, ebeveynlerini, arkadaşlarını ve öğretmenini öldürmeyi hayal ettin. | Open Subtitles | هل تعترف بأنك كنت ستقتل عائلتك؟ أبويك، أصدقاءك، معلمك صحيح؟ |
| öğretmenini saf dışı etmek için dua etmeni o mu söyledi? | Open Subtitles | وهل قال أنك يجب أن تدعي لتجعل معلمتك تمرض؟ |
| Duvarda bir mücevher dükkanına giden bir delik buluyor ve öğretmenini birlikte oraya girmek için ikna ediyor. | Open Subtitles | لأنه وجد ثغرة في جدار توصل لمتجر المجوهرات وأقنع معلمه حتى يقتحم المكان معه |
| Öğrenci, öğretmenini geçti. | Open Subtitles | هكذا فعل التلميذ وتفوق على المعلّم |
| Eğer ev öğretmenini tam günlüğüne göndereceksen, istemelisin. | Open Subtitles | وانا لست في حاجه لتصريح اذاً سوف تصبحين معلمتها المنزليه اليوم |
| öğretmenini olan evli bir adamla görüşüyorsun. | Open Subtitles | أنتي تقابلين رجل متزوج و الذي هو مدرسك |
| Orta yaşlardaki tarih öğretmenini baştan çıkartmış bir kıza benziyor mu? | Open Subtitles | أتبدو لكم كفتاة بإمكانها إغواء مدرسها لمادة التاريخ المتقدم في السن؟ |
| Luke'un, Oliver'ın 23 yaşındaki öğretmenini nasıl becerdiğini mi kast ediyorsun? | Open Subtitles | تعني، كيف أن لوك ينكح مدرّسة أوليفر البالغة 23 من عمرها؟ |
| Çok teşekkür ederim. Oh! Size anaokulu öğretmenini tanıtmayı isterim. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكم أود أن اقدم لكم مدرس روضة الأطفال خاصتنا |
| Ve de kız kardeşin tarih öğretmenini baştan çıkarttı şimdi de küçük bir piçi sokaklara atmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | ثم تمارس أختك علاقة مع مدرس التاريخ و الآن يفترض أن نسير بطفل غير شرعي في موكب بالشارع |
| Bir lise öğretmenini dinlememiz gerektiğine emin misin? | Open Subtitles | أواثقة أنه بإمكاننا الاستماع لكلام مدرس علوم بالثانوية؟ |
| Jérémy'nin öğretmenini bir gün yemeğe davet etsek diyorum. | Open Subtitles | أظن أنه سيكون من اللطيف أن ندعوا معلمته لتناول الغداء معنا يوماً ما |
| Bu çocuğun Somerville'de öğretmenini hamile bıraktığını hatırladınız mı? | Open Subtitles | أتذكرون الفتى الذي حملت منه معلمته |
| Şimdi bunun eğitiminde ilk günün olduğunu anımsa bu nedenle öğretmenini dinle ve döğüşme, onlar kavga istemedikçe, diğer çocuklara iyi davran, aksi olursa o zaman sen de bas kıçlarına tekmeyi. | Open Subtitles | تذكري الآن انه يومكَ الأول من التدريب، لذا استمعي إلى معلمك ولا قتال، العبي جيد مع الأطفال الآخرين مالم يريد أحد الأطفال الاخرين معركة، عندها أنت يجب أن تعلميه درساً |
| Tahminimce, dün eski öğretmenini aradı. | Open Subtitles | اعتقد انها هاتفت معلمك السابق بالامس |
| Çünkü SAT öğretmenini hamile bırakmışsındır. | Open Subtitles | وسبب، خمن ماذا؟ لقد ضاجعة معلمتك الخاصة |
| Mozart neden öğretmenini bulamamış? Çünkü kendisinin öğretmeniymiş. | Open Subtitles | لِمَ لم يستطع (موزارت) إيجاد معلمه ؟ |
| öğretmenini ziyaret etmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد زيارة المعلّم ؟ |
| Bu seneki öğretmenini seviyor. | Open Subtitles | لقد أحبت معلمتها هذه السنة الانسة... |
| öğretmenini aldım. | Open Subtitles | سأقوم بقتل مدرسك المفضل |
| Anlaşılan o ki Jenna en sevdiği öğretmenini ilk kez görmek istiyor. | Open Subtitles | نعم. يبدو ان جينا تريد ان ترا مدرسها المفضل لـأول مره |
| Evet, evet insan kocası müzik öğretmenini sikince en azından bedava piyano dersi alabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | أجل، على الأقل ظننت أن أباهم ضاجع مدرّسة الموسيقى، البيانو كان ليكون بالمجان |
| Bir çocuk okula bıçakla gelerek öğretmenini öldürdü. O öğretmen ben olacaktım. | Open Subtitles | سابقاً في المدرسة , أحضر تلميذ سكيناً لقتل أستاذه |