| Bir sürü öğretmenle oyun yazımı üzerine çalıştım. Her kitabı okudum. | Open Subtitles | لقد درست كتابة المسرحيات مع كل معلم و قرأت كل الكتب |
| Daha sıkı çalışıyordun ve ve özel bir öğretmenle çalışıyordun. | Open Subtitles | لقد كنتِ تدرسين بجهد و تتلقين دروسًا من معلم |
| Annem yeni öğretmenle tanıştı ve onu çok sevdi. | Open Subtitles | تعرفت أمي إلى معلمة المدرسة الجديدة وأحبتها جداً |
| Çocuklara tahammülün yoksa bir öğretmenle birlikte olmamalısın. | Open Subtitles | أوه , أن كان لا يمكنك الصبر على الصغار, فليس عليك مواعدة معلمة مدرسة. |
| Bu kursu vermesi planlanan öğretmenle bir anlaşmazlık olmuş ve ilk derslerde olamayacak yerine geçen öğretmen de Matthew... | Open Subtitles | المعلمة المخصصة لتدريس هذا الفصل تضاربت مواعيدها و لن تستطيع الحضور بالمحاضرات الأولى و المعلم البديل لها هو (ماثيو) |
| Seninle sorunu olmayan bir öğretmenle tanışacağız. | Open Subtitles | مقابلة المعلمة التي ليس لديها مشاكل معك |
| Uzun yıllar Swami Satchidananda adlı bir öğretmenle yoga çalıştım, | TED | لقد درست اليوغا لسنوات عديدة مع مدرس يُدعى سوامي ستشيدنايدي |
| Bayan Glasser hasta... ve gerçek vekil öğretmenle bir sorun çıktı. | Open Subtitles | و لقد كانت السيدة جلاسير مريضة و كان هناك بعض الإرتباك بشأن المدرس البديل الحقيقي |
| Ya okulundaki bir öğretmenle seks yapmayı kabul etse? | Open Subtitles | مـاذا لو وافقت على ممـارسة الجنس مـع معلم في المدرسـة ؟ |
| O zamandan beri holografik öğretmenle evde eğitim görüyormuş. | Open Subtitles | تدرس في منزلها منذ ذلك الحين عن طريق معلم ثلاثي الأبعاد. |
| Bence artık Kampala'daki, en iyi öğretmenle tanışmanın vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت بالنسبة لك لمقابلة أفضل معلم في كمبالا |
| bir öğretmenle, bir arkadaş, herkes. | Open Subtitles | حب من أول نظرة. مع معلم , صديق، أي شخص. |
| Bir öğretmenle yaşıyor. Aslında senin okulundan. | Open Subtitles | تعيش مع معلم من مدرستك القديمة |
| - "Bir öğretmenle çıkacağım." | Open Subtitles | من هو مثلي حقاً يجب أن يواعد معلمة أخ |
| Hayır, bilmiyordum. O öğretmenle konuşurken onları duymadınız? | Open Subtitles | -الم تسمعها عندما تحدثت عن ذلك مع معلمة ابنتك؟ |
| Şu an sahip olduklarımıza minnettar olmazdık. Sen bir öğretmenle evleniyorsun ben de bir doktorla çıkıyorum. | Open Subtitles | انت ستتزوج معلمة وانا اواعد طبيبة |
| O seksi öğretmenle yattın mı? | Open Subtitles | هل قمت بالنوم مع المعلمة الساخنة ؟ |
| öğretmenle yatmayı denedin mi hiç? | Open Subtitles | هل حاولت النوم مع المعلمة ؟ |
| - Şimdi öğretmenle konuşmama izin ver. | Open Subtitles | -دعيني أخذكي إلي المعلمة ,الأن. |
| Genç, güzel bir kadın, nazik bir öğretmenle evlenir eski bir ev alırlar ve evi çocuklarla doldurmak isterler. | Open Subtitles | يرى هيئة محلفين امرأة شابة جميلة متزوجة من مدرس دمث. يشترون منزل قديم وحلم ملئه مع الأطفال. |
| Baba, tamam. Bak babanın öğretmen olması ve hep birlikte görünmek yeterince kötü ama iki öğretmenle birden görünmek beni kanser eder. | Open Subtitles | بابا، الخروج مع مدرس واحد سيء بما فيه الكفاية و لكن رؤيتي مع مدرسين إيدز |
| Gerçek vekil öğretmenle ilgili bir karışıklık oldu. | Open Subtitles | وكان هناك بعض الإرتباك بشأن المدرس البديل الحقيقى |