| Birinin sana bu topraklardaki yasaları öğretmesi gerekiyor. | Open Subtitles | ايها المهاجر يجب على شخص ما أن يعلمك قوانين هذه الدولة |
| Bu yeni dönemde kılıcın sana öğretmesi gereken bu. | Open Subtitles | في هذا العصر الجديد، هذا هو ما السيف يجب أن يعلمك. |
| Birinin bana, arkadaşımın o şapşal suratına okkalı bir tokadı nasıl atacağımı öğretmesi gerek. | Open Subtitles | أريد شخصا يعلمني كيف أصفع صديقي بقوة تماما في وجهه الغبي مباشرة أيمكنك تعلمي ذلك ؟ |
| Bir babanın oğluna öğretmesi beklenen şeyleri bana öğretmen. | Open Subtitles | و تعلمني بأشياء يجب أن يعلمها الأب لإبنه |
| Bilmem gerekenleri bana öğretmesi için bir okula, bir öğretmene ya da müfredata güvenemeyeceğimi öğrendim. | TED | تعلمت أنه لا يمكنني الاعتماد على المدرسة أو المعلم أو المناهج الدراسيّة لتعليمي ما أريد معرفته. |
| Bize öğretmesi gereken büyük bir olay var. | Open Subtitles | يوجد صفقة عظيمة ستقوم بتعليمها لنا... |
| Bir gün hafızamı kaybedersem eğer tekrar nasıl gülümseyebileceğimi bana birinin öğretmesi gerekecek demiştim. | Open Subtitles | قلتُ ذات مرّة، إن فقدتُ ذاكرتي ليوم واحد. فيتحتم علي شخص ما أن يُعلمني كيف أبتسم ثانيهً. |
| Birinin sana, kadınlara saygı duymayı öğretmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد أن يعلمك أحدهم كيف تحترم النساء |
| Tabii sana yüzmeyi de öğretmesi gerekirdi. | Open Subtitles | كان عليه أن يعلمك السباحة، مع ذلك. |
| Babanın sana öğretmesi gereken bir şey bu. | Open Subtitles | هذا ما يفترض أن يعلمك إياه أبوك. |
| Elimde babamın bazı kitapları var ama ne yazık ki bana her şeyi öğretmesi mümkün olmadı. | Open Subtitles | لديَّ بعضٌ من كتبه، ولكن لسوء الحظ لم يقدر أن يعلمني كل شيء |
| Tıpkı babamın bana araba kullanmayı öğretmesi gibi, ama o yanımda bile değildi, 10 yaşındaydım ve çimden bir flamingo ailesini dağıtmıştım. | Open Subtitles | هذه بالظبط مثلما كان أبي يعلمني القيادة بإستثناء انه لم يكن حتى هناك كنت في العاشرة و أخرجت عائلة كاملة من حديقة فلامينغو |
| Babamın bana yüzmeyi öğretmesi için dilek diledim. | Open Subtitles | تمنيت أن يعلمني والدي كيف أسبح. |
| Nasıl sportmen olunacağını bir başkasının öğretmesi gerekecekti. | Open Subtitles | شخص آخر عليه أن يعلمها كيف تكون روحها رياضية |
| Bunlar normalde bir babanın öğretmesi gereken şeyler. Ama babam yanımızda değildi. | Open Subtitles | هذه الأشياء عادة ما يعلمها الأب لابنه ولكن أبي لم يكن في الجوار حينها |
| Gidemezsiniz. Birilerinin bana bu şeyi kullanmayı öğretmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لا تستطيع الذهاب انا بحاجة لشخصا ما لتعليمي كيف أستعمل هذا الشيء |
| Bu bir dans aslında. Bu dansı kimsenin öğretmesi gerekmedi bana. | Open Subtitles | إنها رقصة، رقصة لم يضطر احد لتعليمي إياها. |
| Birinin ona öğretmesi gerek. | Open Subtitles | يجب أن يقوم أحدٌ بتعليمها |
| Bunun bana ne öğretmesi gerektiğini bilmiyorum ama yeterince gördüm. | Open Subtitles | أياً كان المفترض أن يُعلمني هذا، |
| öğretmesi için Chen Chang Xing usta'yı bul,yoksa ölümün yakın. | Open Subtitles | العثور على تشانغ شينغ تشن ليعلمك تشن جيا الملاكمة, خلاف ذلك, سوف يموت قريبا جدا. |
| Birilerinin ona bu tür şeyleri öğretmesi gerekiyor. | Open Subtitles | شخص ما ليعلمه هذه الاشياء. |
| Birinin sana tekrar kadın olmayı öğretmesi gerekiyor. | Open Subtitles | شخص ما يجب عليه تعليمك كيف تكونين امرة مرة اخرى |