| Ne biçim bir sistem, mağdur ölmeyecek kadar güçlü diye zanlıyı ödüllendirir? | Open Subtitles | اي نظام يكافئ المشتبه به عندما تكون الضحية مقاومة للموت |
| Allah çabalayan ve savaşanları ödüllendirir. Masanın ardında oturanları değil. | Open Subtitles | "الله يكافئ اولئك الذين يسعون ويحاربون على اولئك الذين يجلسون وراء مكتب" |
| Tanrı iyiyi ödüllendirir ve kötüyü cezalandırır. | Open Subtitles | -الرب يكافئ الصالح و يعاقب الفاسد |
| Ve bu günlük işler bittikten sonra, küçük bir içkiyle kendini ödüllendirir. | Open Subtitles | وبعد أن تكتمل هذه الأعمال الروتينية اليومية تكافئ نفسها بشراب صغير |
| Ama ortam, hayatta kalma şansını artıranları ödüllendirir. | Open Subtitles | لكن البيئة تكافئ أولئك الذين يرفعون فرص نجاتهم. |
| - Ya da belki ödüllendirir. | Open Subtitles | أو ربما يكافئك. |
| - Ya da belki ödüllendirir. | Open Subtitles | أو ربما يكافئك. |
| Luthorlar sadakati böyle ödüllendirir. | Open Subtitles | هكذا يكافئ آل (لوثر) ذلك النوع من الوفاء. |
| Sixtus'un bir tek kendi soyundan gelenleri ödüllendirir. | Open Subtitles | إن (سيكستوس) يكافئ أقربائه فقط. |
| Sixtus'un bir tek kendi soyundan gelenleri ödüllendirir. | Open Subtitles | إن (سيكستوس) يكافئ أقربائه فقط. |
| - Yanılıyorsun. Hollow sadık olanları ödüllendirir. | Open Subtitles | إنك مخطئ، (الأجوف) يكافئ الأوفياء. |