| Scott Conroy ve oğlu adına ödendi ve depozit bırakıldı. | Open Subtitles | هاهى الرسوم و الودائع قد دفعت بواسطة أبن جون كونرى |
| Aslında, 3 aylık kiramız ödendi, tamam mı? | Open Subtitles | بصراحة, دفعت الايجار لثلاثة أشهر, حسناً؟ |
| Ona parası ödendi dostum. Bu yüzden seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | ، لقد دفع مقابلها لذا هذا لا يخصك في شيء |
| Yine de bu arabanın parası benim vergilerimle ödendi. | Open Subtitles | على الرغم من أن نقود ضرائبى مدفوعة فى هذه السيارة |
| "Arabam, evim, ailem var, "hepsinin de parası ödendi, siktir git." | Open Subtitles | لدي سيارة ومنزل وعائلة، وكل شيء مدفوع حقه, لا أبالي |
| Kendileri dönünce sizi arayacak. Hesap ödendi . | Open Subtitles | سيتصل بك حينما يعود الفاتورة دُفعت |
| En azından benim hayat sigortam ödendi. | Open Subtitles | على الأقل فإن بوليصة التأمين على حياتي قد دفعت كلها |
| Benim kartımdan ödendi, ben geziyorum, sen değil. | Open Subtitles | دفعت ثمن هذه الرحلة ببطاقة ائتماني وأنا سأقوم بها ولكن ليس معك |
| Birkaç ay önce açtığım 1 000 dolarlık hesaptan ödendi. | Open Subtitles | لقد دفعت من الألف دولار التي وضعتها في حساب منذ أشهر |
| Glenn Hubbard'a savunmanın tanığı olması için 100.000 dolar ödendi. | Open Subtitles | تم تبرئة الاثنين تم دفع 000 100 دولار لجلين هابارد |
| "Tüm borçlar artık ödendi" dedin. Bu, Linea'nın bıraktığı mesajtı. | Open Subtitles | أنت قلت أنة قد تم دفع كل الديون و هذة الجملة الأخيرة التي تركتها لانيا خلفها أخر مرة |
| Bu gece şanslıymışsınız. Pekala çocuklar, hesap ödendi. | Open Subtitles | حسنا، لقد حالفكما الحظ هذه الليلة تم دفع الفاتورة |
| Patron, New York'taki görüşmede en iyi sunumu yapabilecek 2 tane çalışanı gönderiyor. Bütün masraflar da ödendi. | Open Subtitles | لأفضل محاضرة تقديمية إلى، نيويورك في اجتماع، و النفقات مدفوعة |
| L'Ecole Des Beaux-Arts'da iki yıllık eğitim, tüm masrafların ödendi. | Open Subtitles | عامان بمدرسة الفنون الجميلة، وكل التكاليف مدفوعة. |
| Ama proje tamamen finanse edilmiş durumda. Bütün harcamalar ödendi. | Open Subtitles | لكن المشروع مُمول بالكامل وجميع النفقات مدفوعة |
| Düşün bunu. Biliyorsun kiralar ayın sonunda ödendi. | Open Subtitles | تعلمين بأن الإيجار مدفوع حتى نهاية الشهر |
| Söyledin. Gitmedim. Mağazanın kirası ay sonuna kadar ödendi. | Open Subtitles | أخبرتنى, وأنا لم أفعل إيجار المحل مدفوع لنهاية الشهر |
| - Ne için? DüSüncelerin için. En yüksek fiyat ödendi. | Open Subtitles | لأفكارك الأسعار الضخمة دُفعت |
| Durun biraz, ortada bir hata var, bu evin parası ödendi. | Open Subtitles | لحظة، هناك سوء فهم هذا المنزل دُفع ثمنه بالكامل |
| Gerçekten mi? İnanılmaz bir bedel ödendi bugün hayatını, kız kardeşlerine... ve okuluna adayan biri tarafından. | Open Subtitles | أحقاً؟ الثمن النهائي تم دفعه من قِبل شخص |
| Şükürler olsun ki kefaleti ödendi ve bu sabah serbest bırakıldı. | Open Subtitles | وحمدا لله ، دُفِعت كفالته وأُطلقَ سراحه هذا الصباح |
| Bugünkü huzurun bedeli, felâketle ödendi. | Open Subtitles | ثمن سنواتنا من السلام قد دُفِعَ بمأساة |
| Sadece pasaportunu alacaksın. Parası ödendi. | Open Subtitles | وبعدها سيسلمك جوازك و التكاليف تم دفعها مسبقا |
| Fakat zaferleri için çok ağır bedeller ödendi. | Open Subtitles | لكنهم دفعوا ثمناً باهظاً من أجل نصرهم |
| Ona de ki borç ödendi. | Open Subtitles | أخبره أن الدين قد سُدد |
| İşte gerçek bir hediye daha. Ve parası ödendi. | Open Subtitles | وهدية حقيقية أيضاً, تم سداد ثمنها |
| Herşey ödendi. | Open Subtitles | كُلّة يُدْفَعُ ل. |
| Laguna daki görkemli yazlık villanın azımsanamayacak bir kısmı ConHealth tarafından tarafından ödendi ve 10 milyon da | Open Subtitles | في الواقع، منزل الشاطئ الخيالي في ساني لاجونا تم شراؤه ودفع ثمنه بواسطة ال10ملايين من كون هيلث |