| Hayır, bir canavar tarafından takip edilmiyorsunuz, toplum önünde konuşma yapıyorsunuz, bazı insanlar için bu ölümden bile beter. | TED | لا يلاحقك وحش لكنك تتحدث على الملأ مصير يراه البعض أسوأ من الموت. |
| Bir keresinde ölümden bile korunmuş. | Open Subtitles | يمكنه حتى ان يقي الشخص المهتم لشأنه من الموت |
| Haritanın sınırlarının ötesindeki tüm denizlerde. ölümden bile özgür. | Open Subtitles | حر لأبحر في بحار خارج حدود الخريطة حر من الموت ذاته |
| Ceza korkusu öyle canlı ki... bundan ölümden bile çok korkuyor. | Open Subtitles | الخوف من العقاب حيا للغايه في ذهنه لدرجه انه يخشاه اكثر من الموت |
| Apophis'i iyileştirebilir, ölümden bile, ve kendi memnun olduğu sürece ona işkence yapar. | Open Subtitles | يمكن أن ينعش أبوفيس، من الموت ويعذّبه |
| Ne olacağını bilmiyorum... fakat ölümden bile kötü bir şey olacağını biliyorum | Open Subtitles | انا لا اعرف ماذا يكون... ولكننى اعرف انة اسوا من الموت. |
| O acının tadı ölümden bile kötüydü. | Open Subtitles | طعم هذا الالم كان اسوأ من الموت |
| ölümden bile korkmuyorum. | Open Subtitles | أنا حتي لست خائف من الموت. |
| Hayır. ölümden bile daha kötü birşey. | Open Subtitles | لا ، سيكون هذا أسوأ من الموت |
| Bu ölümden bile daha acı bir şey! | Open Subtitles | الأمر اسوأ من الموت |
| Hatta ölümden bile... | Open Subtitles | أسوأ من الموت حتى |
| Hatta ölümden bile... | Open Subtitles | أسوأ من الموت حتى |
| Davina kızım gibiydi ve siz onu.. ..ölümden bile kötü kadere terk ettiniz. | Open Subtitles | (دافينا) كانت بمثابة ابنة إليّ، فحكمتم عليها بمصير أشنع من الموت. |
| Hatta ölümden bile. | Open Subtitles | أكثر من الموت |