| O köşe onun öldüğü yer, seni de orada öldüreceğim. | Open Subtitles | تلك الزاوية هناك، انها حيث مات و حيث سأقوم بقتلك |
| Burası kesinlikle Brody'nin öldüğü yer. | Open Subtitles | " إذاً هنا بالتأكيد حيث مات " برودي |
| Oranın adı neydi tatlım? Sebastian'ın öldüğü yer? | Open Subtitles | ماذا كان إسم هذا المكان يا حبيبتى ،الذى مات فيه ؟ |
| Doakes'un öldüğü yer. | Open Subtitles | حيث توفّي (دوكس) |
| Burası öldüğü yer. | Open Subtitles | هذا حيث ماتت قبل 9 سنوات. |
| Benim doğduğum, ailemin öldüğü yer. | Open Subtitles | أريد الذهاب الذهاب إلى كهف "جودريك"، فهناك ولدتُ وهناك مات والداي |
| herkesin öldüğü yer olsa bile. | Open Subtitles | على الرغم من أنه المكان الذي توفي فيه الجميع |
| Burası annenin seni korumaya çalışırken öldüğü yer. | Open Subtitles | . انه المكان الذي ماتت فيه امّك . كانت تحاول حمايتك |
| Ama buraya geldim çünkü oğlumuzun, evimizi annesinin öldüğü yer olarak ilişkilendirmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ولكني أتيت هنا، لكيلا يربط إبنُنا المنزل بالمكان الذي توفيت فيه والدته |
| Burası Donnie Putnam ve Megan Brooks'un öldüğü yer ama konumu ilginç. | Open Subtitles | هُنا حيث قتل (دوني بوتنام) و(ميغان بروكز)، ولكن هذه المنطقة مُثيرة للإهتمام. |
| Babanın öldüğü yer burası. | Open Subtitles | هنا حيث مات والدك |
| - Solucanların öldüğü yer ise tam burası. | Open Subtitles | حيث مات كل الدود... مباشرة... هنا |
| Derek'in öldüğü yer. | Open Subtitles | ؟ (حيث مات (ديريك |
| İşte Burdick'in öldüğü yer. | Open Subtitles | وهناك حيث مات (بورديك) |
| öldüğü yer değil. Yaşadığı yer de değil. | Open Subtitles | لا , ليس المكان الذي مات فيه و لا المكان الذي عاش فيه حتى |
| Hey, Bura kara adamın öldüğü yer mi? | Open Subtitles | أهذا هو المكان الذي مات فيه الرجل الأسود؟ |
| Burası annemin öldüğü yer. | Open Subtitles | هنا حيث ماتت أمي |
| Angie'nin öldüğü yer bu. Katile bir anlam ifade ediyor olmalı. | Open Subtitles | هذا حيث ماتت (آنجي) إنها تعني شيئًا للقاتل |
| Burası onun öldüğü yer. | Open Subtitles | .هذا هو المكان الذي توفي فيه |
| Dünya da annemin gözlerimin önünde öldüğü yer. | Open Subtitles | والأرض هي المكان الذي ماتت فيه أمي أمامي. |
| Burası, onun öldüğü yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي توفيت فيه. |
| Kardeşimin öldüğü yer. | Open Subtitles | هناك حيث قتل أخي |