| Daleklerin öldüklerini söylemiştin. | Open Subtitles | لكن ألم تقولي أن الداليك جميعهم قد ماتوا ؟ |
| Sonra bazı insanlar ölür, ama öldüklerini anlamazlar. | Open Subtitles | و ثم بَعْض الناسِ يَمُوتونَ، لَكنَّهم لا يَعْرفونَ أنهم قد ماتوا |
| öldüklerini gördüm. Ortadan yok olamazlar. | Open Subtitles | أنا رأيتهم عندما ماتوا , هم لايمكن أن يختفوا |
| Eve geç kalınca trafik kazasında öldüklerini düşünürdüm. | Open Subtitles | إن تأخرا قليلاً في العودة للمنزل, اعتدت أن اتخيل أنهما ماتا في تحطم سيارة, |
| Nasıl öldüklerini sorabilir miyim. | Open Subtitles | هل يمكنني ان أسئلك عن كيفيه موتهم ؟ ؟ |
| Uçak kazasında öldüklerini sanmamızı sağladılar. | Open Subtitles | جعلونا نصدق انهم ماتوا فى حادث تحطم الطائرة |
| Dedektiflerin o ev yüzünden öldüklerini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول بأن المحققين ماتوا بسبب هذا المنزل؟ |
| Daleklerin öldüklerini söylemiştin. | Open Subtitles | لكن ألم تقولي أن الداليك جميعهم قد ماتوا ؟ |
| Bu kez, hastalıklarını boş ver, nasıl öldüklerini söyle. | Open Subtitles | هذه المرة، انس مرضهم اخبرني فقط كيف ماتوا |
| Bu kez, hastalıklarını boş ver, nasıl öldüklerini söyle. | Open Subtitles | هذه المرة، انس مرضهم اخبرني فقط كيف ماتوا |
| Bana ikisinin de aynı anda öldüklerini söyleme sakın. Pek değil. | Open Subtitles | لا تخبرني أنهم ماتوا في نفس اللحظة - ليس تماماً - |
| Ya nasıl öldüklerini veya neyin özlemini çektiklerini bilemezsem. | Open Subtitles | ماذا لو لم أعرف كيف ماتوا ؟ أو ماذا لو لم أعرف ما الذي يفتقدونه ؟ |
| Ben daha önce öldüklerini sanıyordum. Evet, ben de öyle sanıyordum. | Open Subtitles | أن أعتقد أن أجدادك قد ماتوا – نعم , هذا ما أعتقدته – |
| Önce aşırı ısı kaybından öldüklerini sandık. | Open Subtitles | بدا الأمر كأنّهم ماتوا بسبب انخفاض درجة الحرارة. |
| Gelip oturun. Size neden öldüklerini anlatayım. | Open Subtitles | تعالوا و اجلسوا و سأقول لكم من أجل ماذا ماتوا |
| Eski kemiklere bakıyor ve insanların nasıl yaşadıklarını nasıl göründüklerini, hatta nasıl öldüklerini anlıyor. | Open Subtitles | تنظر إلى العظام القديمة تفهم كيف عاش الناس كيف كان شكلهم وكذلك كيف ماتوا |
| Karanlık adam eşinizi ya da başkasını öldürdüyse, nasıl öldüklerini öğrenmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | لو قتلت رجل الظلام زوجتك أو أيّ شخص آخر، علينا أن نعرف كيف ماتوا |
| Dünyaya dönmeye çalışırken dengesiz bir solucan deliğinin içinde öldüklerini düşündük. | Open Subtitles | لقد ظننا أن غالبيتهم قد ماتوا في الممر الدودي الغير مستقر أثناء محاولتهم العودة الى الأرض |
| Bana ailesinin Sırp olduğunu ve nasıl öldüklerini anlattı. | Open Subtitles | أخبرتني بأن والديها كانا صربيين وكيف ماتا بالضبط |
| Nasıl öldüklerini öğrenebilirsem, bunun bazılarına faydası olabilir. | Open Subtitles | اكتشاف طريقة موتهم سوف يساعد الناس |
| Çünkü öldüklerini düşündüğümüzde teröristlerin peşini bırakırız. | Open Subtitles | لأنّه عندئذ نتوقف عن تعقّب الإرهابيين حين نظنّ أنهم ميتون |
| Ama çoğu avukat eşinin sıkıntıdan öldüklerini biliyor olmalısın? | Open Subtitles | أتعلمين أنها حقيقة أن معظم زوجات المحاميين يموتون من الملل؟ |