| Gerçekten de beni o küçük oyuncak silahınla öldürebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدي بأمانة أنّ بإمكانكِ قتلي بلعبة البندقية الصغيرة خاصّتك ؟ |
| Beni bunu buruşturmadan önce öldürebileceğini mi sanıyorsun? Bütün kasabayı yok etmeden. | Open Subtitles | أتظنّين حقاً أنّه يمكنكِ قتلي قبل أن أجعّد هذه، وأدمر كامل البلدة؟ |
| Bence güçten düştün ve tek bir vuruşla beni öldürebileceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك أصبحت ضعيفاً ولا أعتقد أنك قادر على قتلي بضربة واحدة. |
| Hep karısı öğrenirse kendisini öldürebileceğini söylerdi. | Open Subtitles | لقد قال دائماً بأنّها ستقتله إذا اكتشفت الأمر. |
| - Bu ilaç kombinasyonunun onu öldürebileceğini biliyormuydu? | Open Subtitles | ألم تكن لديه فكرة بأن ذلك التركيب سيقتله ؟ |
| Ya da öldürebileceğini söylemeyi. | Open Subtitles | او ليجعلهم يعرفوا انه كان بإمكانه ان يقتلهم |
| Birini öldürebileceğini gerçekten düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقدين حقاً أنّ بإمكانه قتل شخص ما؟ |
| Hiç adli kanıt bırakmadan beni öldürebileceğini mi? | Open Subtitles | تستطيعين قتلي بدون أن تتركي أي دليل على ذلك؟ |
| Beni öldürmek sana bir şey kazandırmaz. Saygınlığını korumak adına bir adamı öldürebileceğini göstermiş oldun. | Open Subtitles | قتلي لن يساعدك لقد أظهرت بأنك ستقتل رجلاً للدفاع عن فخرك |
| Beni gerçekten onunla öldürebileceğini düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تعتقد إنه يمكنك حقاً قتلي بهذا الشيء صحيح ؟ |
| Bu dağın her yerinde gömülü, beni öldürebileceğini sanmış Hayalet'ler var. | Open Subtitles | هناك صائدو أشباح مدفونون في جميع أرجاء الجبل الذين ظنوا إنهم قادرين على قتلي. |
| Bu yüzden beni öldürebileceğini düşünürsen lütfen dene. | Open Subtitles | لذا، فلتُحاول إن كُنت تعتقد أنّك قادرًا على قتلي |
| Ne yani? Beni öldürebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | ماذا ، هل ظننتُ أنك تستطيع قتلي ؟ |
| Beni öldürebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك قادر على قتلي |
| Beni öldürebileceğini mi sandın? Beni? | Open Subtitles | هل إعتقدتم أن بوسعكم قتلي ؟ |
| Beni bu küçük iğneyle öldürebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تظنين أنه يمكنك قتلي بإبرة ؟ |
| Carter, onu öldürebileceğini biliyor olmalıydı. Hep öyle diyordun. | Open Subtitles | لابدّ أنّ (كارتر) كان يعرف أنّ هناك إمكانيّة أنّك ستقتله. |
| Carter, onu öldürebileceğini biliyor olmalıydı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ (كارتر) كان يعرف أنّ هناك إمكانيّة أنّك ستقتله. لقد قلت ذلك دائماً. |
| Beş tane daha "evet-hayır" sorusuyla belki şu an hangi tedaviyi vereceğimizi bilirdik ya da hangisinin onu öldürebileceğini. | Open Subtitles | خمسُ أسئلةٍ ثنائيّة الإجابة كانت كفيلةً ربّما بإرشادنا إلى العلاج الذي سيلزمه والعلاج الذي سيقتله |
| hep bir atom bombasının onu öldürebileceğini düşünmüştüm | Open Subtitles | حسبت أن تعرّضه لقنبلة نووية سيقتله |
| - Bir silah ile kaç kişi öldürebileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف كم من الرجال يمكن أن يقتلهم المسدس؟ تباً لك! |
| Jack, distratın onları çıkarmak yerine öldürebileceğini de biliyor musun? | Open Subtitles | (جاك)، تعلم بأن "ديستريت الأمونيوم" قد يقتلهم بقدر سهولة اخراجهم |
| Daniel Santos'u sessiz sedasız öldürebileceğini biliyordu. | Open Subtitles | علم أنّ بإمكانه قتل (دانيال سانتوس) بهدوء. |